telaşlı, tozlu yollara vurduk günleri
kurt yeniği unutulmuş sandıklara devşirdik
dağınık, eprimiş
ve örselenmiş
nemli rıhtım taşlarınca yosun tutmuş
bir yanardağ eskisi gibi
küllenmiş,küflü hatıraları
yok saydık
unuttuk...
savrulup gittik her birimiz
bir başka şehrin akşamlarına
kendi tenhalığımızda
kemirilmiş tırnaklarımızın acısı
ve başka bir sancılı şehrin
tükenen musıkisi içinde
ferahnak faslının nezaketiyle avunup
sağır meşklerin riyakar nezaketlerinde
kaybolduk...
ayrılıklara ağlayan kaldı mı bizden başka
ihanet kuytusu arka bahçemizde
sessiz sedasız
bizden habersiz
bir akşam yağmuru sükunetinde düştü gözyaşlarımız
sardunyalar tomurcuk verdi de
biz kendi tuzumuzda
kavrulduk…
neden hala
sararmış kurnalarını
sadece güvercinlerin hatırladığı bir sebil gibi
ıssız ve kupkuru avuçlarımız
neden hala
bir öksüz gibi kırılgan
ve ürkek
ve ağlamaklı mısralarımız
hani güneştik biz,
hani gökkuşağı yansırdı umutlarımızda
hani silinip silinip
yeniden yazılırdık sevdalara
hani dört mevsimdik ya,
hani en çok da ilkbahardık
mevsimler mi değişti
takvimler mi
aynalar mı,
sevdalar mı aldattı bizi
tutunamadık o kasırgalarda
zerre zerre,
toz duman
savrulduk…
CEYDA GÖRK ……
(8 Mayıs 2007 sa: 07.40)
Ceyda GörkKayıt Tarihi : 22.9.2007 18:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ne eski asklarin ve sevdalarin nede dostluklarin degeri kalmadi gunumuz dunyasinda.Öylesine guzel kaleme almissinizki özlenenleri yureginize saglik kaleminiz daim olsun.sevgiler
TÜM YORUMLAR (2)