İnsandır; boyutları gözlerinde...
Oysa!
Denizler mavi kandır!
Haydi, beni ilk sabahlara uyandır!
Sonra yaradılışın sırrına yandır!
Ellerinde ne kaldıysa...
Belki de umutsuz sözlerinde;
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
'Koordinatları gözlerde saklı...'
Ondandır, ne yandan bakarsan bak mana değişmez..:'Ya yanmak, ya kanmaktır...'
Gözler için çok şey denir.. 'Yalan söylemeyen bir onlardır' sözü, en mühim olandır...
Kutlarım şiiri ve şairi...
Hani insan,bazen alır başını ellerinin arasına,düşündükçe düşünür,hiç bir şeyine akıl sır erdiremdiğimiz şu yaşadığımız alemin oluşumuna,dağlara,taşlara,yaşayan milyonlarca canlının çeşitliliğine..Yaradılışın sırrına erebilmek..benim için bu cümlenin anlamını bile düşünmek, insanın oynatması için yeterli sebep olduğunu düşünüyorum..çünkü ne ucu var bucağı,derinmi derin bir konu..Ben Arif hocamı bu çok ilginç konusuyla,mana derinliğiyle severek okuduğum güzel şiiri için gönülden kutluyor,selam ve saygılarımı sunuyorum..++ant10
Boyutları gözlerinde hocam gözlerimiz bir sır gibidir. Görmekten öte hatta ben gözlerin insanın ruh halini yansıttığını düşünüyorum. Saygılar ve sevgiler Hocam
Hayat, beklentilerimizin gerçekleşmesi umuduyla sürüyor Arif Bey........ Sizin de 'Haydi, beni gözlerinle kandır! ' söyleminizin gerçekleşmesi dileğiyle..... Saygılarımla.....
Varoluşu sorgulayan ve yanıtlarını arayan bir şiir.Ruhun derinliklerine doğru dikine bir iniş gibi.İnsan boyutlarında ve onların gözlerinde yaşam kırıntıları arayan ve de sorgulayan bir anlamlar dizisi.Kutlarım Arif Bey.Saygılar.
Sayın Arif Bey;
Akıl, vicdan ve yol ayrımı üçgeninde yaşanır bunlar... Hediyem olsun bu güzel şiirinize...
Göz
Göz, mideden büyüktür, mideye inmesi gerekene önce göz koyar,
Hak yemeye alışmış olanın;
Ne midesi dolar, nede gözü doyar.
Alışmış kudurmuştan beterdir,
Ne kadar uyarırsan uyar,
Gözler kendilerine, kulaklar başkalarına inanır.
Gerçek adalet hakkı hak yiyenin kursağında arar!
İnsan ile nefsi öldüğünde ayrılırlar,
Yaşayanlara ibret olsun diye;
Ölenin gözüne bir avuç toprak dökülür,
Yaşayanlara bu mesaj gözünü ancak bir avuç toprak doyurur der.
Gözler görür, kulaklar duyar,
Peşinden hemen unuturlar!
Kurtlar dişlerini kaybetseler de, huylarını kaybetmezler,
Mideye iştahını kaybettirmeyen gözlerdir.
Kendisine aynayla bakmaya cesareti olmayanlar,
Kendi hatalarını başkalarının gözüyle görür,
Gözler büyüdükçe mide de büyür!
Bir tek öfkenin gözü yoktur,
Gereksiz öfkenin de lüzumu!
Kem gözlerin sözü çoktur, işte o zaman göz gözü görmüyordur,
Gecenin ve aklın binlerce gözü, gündüzün ve kalbin tek gözü vardır,
Gönül gözüne giren sadece aşktır,
Köre göz kırpmanın da bir anlamı yoktur.
Önder Karaçay
Gene de kandıran sevda olmasın...
Kaleminize sağlık sayın Arif Tatar....
İnsan insanı kendisini kandırdığını gözlerinden anlar kaleminize sağlık.
Bir anlık gelip geçti dersin!
Gidiyorsun, bitti mi dersin? ________ Arif Tatar
Bu şiir ile ilgili 29 tane yorum bulunmakta