Parçalanıp savruldum her akşamın ufkunda
Güneşi doğmayan her sabahın şafağında
Dikiş tutmayan kanayan yaralarım
Şakağıma namlu dayatan cellât
Hüzün dolu yüreğim
Canları ezip geçen
Ağır tankların ardından
Çıplak ayaklarıma ot
Dağlara umut bağladım. özgür bir memleket beklerken
Boynu bükük çığlıklarım, sessiz kalan acılarım
Şu kanatılan ülkemde
Hep seferi
Hep firari gezdim
Bir kez bile ben özgürce gülmedim
Gök kapkaranlığa yeryüzü akan kana, ölülere doymazken
Ey yakılan-yıkılan yaşlanmayan kutsal toprak
Ey açmayan güller, çiçekler
Ey dinmeyen fırtınalar
Ey gitmeyen haykırışlar
Ey vakitli, vakitsiz bozguna uğrayan yaşam
Başımdan onlarca kahpe kurşun sekerken
Bu vatanda ne çok ocaklar kül oldu! İsyanım dalgalanırken
İşte bende vuruldum ama bendeki kurşun yarası değil
Bendeki özgürlük sevdası
Iğdır ovası
Kars yaylası
Kürdistan’ın hepsi
Bir yanımda Sümbül
Diğer bir yanımda Kandil dağı
Yanı başımda askerler ellerim de kelepçeli
Karnım aç, sırtım çıplak, avurtlarım fena çökmüş
Gözlerimin önünde Silopi, Nusaybin ve sevdiklerim paramparça
23.06.2016
İstanbul
Kayıt Tarihi : 23.6.2016 02:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!