yina ağığım
asiyim
fırtınayım
eğme başını
ürkmesin ilk yaz
artık bıraktım
düşlerimi gölgene
kefeni yok özgürlüğün
yeni başlangıçlar için
gün kan nehri
durmadan taş basmamızı
özlemlerimize
ve kendimizle
bu günü yakmamızı istiyor
gel gör ki
yine aşığım
diri
yürek iri
ah biliyorum
yakışmiyor bana
dağlarda barut kokusu
sokaklarda pir sultan
yavrusunun yarasını yalayan
dişi bir köpek kadar
duyarlı olamiyorum
ama aşığım işte
ince,içten
kaynıyor kalbim
kollarım,dudaklarım
dilim,ellerim
alev salkımı
yeri değil yeri olmaya
nafile
artık ne işe gidebilirim
ne de
bir miting için afiş asmaya
.............................
kırlangıç yumurtasının sarısı gibi
boğazımda akmadıkça
o dudakların tadı
ve o yumuşak tenin
tarifsiz çağrısı
uçurmadıkça beni
o dipsiz yardan
keremim
mecnunum
ferahtım
ne dağ dinler
ne çöl
yanarım
böyle uzak kaldıkça
oysa bilirim
onun coğrafıyasındaki
kırmızı çizgiler üstünde
daha
tekerleğin ilk devirdaiminde
tükenmeye başlar
asla bitmez sandiğim
bir tren gibi daldığım
o aşk
Kayıt Tarihi : 13.4.2004 03:22:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ali Biçer](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/04/13/boyle-uzak-kaldikca.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!