Biz eski masalların çocukları, şimdiki acıların, merhaba hayat derken bile, sıkılgan sakızlar yapışır sözcüklerin arasından düşlerimize...
Dokunmakla düşünmek arasındaki farkla düşlerimi gezdirirken, sadece şu cümleye takıldım.
Dokunsam sana geçmişe ve geleceğe ait tüm yaşam karelerim parmaklarımın uçlarından fırlar, beyin diplerimden yaşam olurdu...
Her karenin içine sığan yaşam, belki bir ömür çivilenirdi beynime. Ve uzardı bir ömrün yaşam karelerine...
Aslında her şey tek bir bakışın ardına gizlenirdi... Her yaşam karesinin başı ve sonu ardı tek bir bakışın içinde dalgalanırdı...
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim