Yalnız sokaklar bilir
Kaybolan benliğini çocukların
Bütün gece, bütün gün, hiç susmaksızın,
Hiç durmaksızın ağlamak gelir içimden.
Geceleri hüzün geçer buralardan.
Kendini inkâr eden, küf kokulu adımlarla,
Ay küsmüş, yırtık pırtık ayak izleriyle belli belirsiz.
Ve batık hayatlar, gecenin soluğunda boğulur.
Uzaklardan bir ses düşer, bir de yıldız dağılır ansızın.
Ansızın, ağarır fırtınanın gözleri.
Koparmasalar dalından haince gülü,
İnlemese gökyüzü,
Her çiçek kendi bağında çalımlansa desem de,
Ne çare, sürüklenmiş kandır geceye düşen.
Bembeyaz bir güvercin tutkusudur yalnızlık.
Alevlerin türküsüyle düğümlenirken ıssız sokaklar
İç içe geçmiş, kimi kopmuş, sarkmış bulutlar,
İpince bir kırıklık edasıyla gökyüzü,
Saklanır durmadan uzaklaşan bir yüz gibi.
İşte o sensin, yürekten gelen iniltili ses.
O sensin kendi gizinde yaşlanan kandırılmış ruh.
Gece yarısına sıkıntılı başlayan,
Sensin, yaz fakiri sokakların gölgesinde oturmuş.
Yanık gözlerle bakan yüzlerce anne çığlığı
Çoktan unutmuştur toprağın kokusunu.
Sürüye dokununca karanlık, kopuverir yaşamdan
Tembel mayıs yedisi renkleri, çizsem,
Hiç ummadık bir anda kalem, hazırlıksız yakalanır.
Çıkıverir yayından ok, maviye gölge düşer.
Bu öyle bir savaş ki, kılıçtan da öte.
Toptan, mermiden daha keskin!
Hangisi umursamazlığın kölesi,
Hangisi uyanır yanağından gecenin?
Savaş desem değil, barış desem hiç değil.
Her yer yabancı, her şey kördüğüm.
Ne yurdun belli, ne mekânın!
Böyle nereye gider, böyle nereye?
Kayıt Tarihi : 12.1.2008 17:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ş
T
E
S
E
R
B
E
S
T
B
U
D
U
R DEDİRTEN TÜRDEN BİR ŞİİR OKUDUM.
TEBRİKLER KARDEŞİME.
SELAM VE DUA İLE.
TÜM YORUMLAR (9)