“Haydi, gir içeri, dedi adam, üşüyeceksin. Üzerinde bir şey yok. Zaten çok geç oldu uykun da gelmiştir artık.”
“Hayır, dedi kız, hiç uykum yok. Öylesine mutluyum ki bunu kelimelerle anlatmam mümkün değil. Çocukluğumdan beri kurmuş olduğum hayalin gerçekleştiği an bu an. Seninle evlenmenin ilk adımını attım.”
Bir filmde geçiyordu bu konuşma. Kızın evinin önündeydiler henüz nişanlanmışlardı. Gerçi nişan adamın açısından çok hüzünlü geçmişti ama kız gerçekten de çok mutluydu.
Adamsa çocukluk aşkı olan bir başka kadını hâlâ unutamamış olmanın vermiş olduğu hüznü yaşamaktaydı. Unutamamıştı ve hâlâ bu sevgiyi yüreğinde taşıyordu.
İşin ilginç yanı nişanlısının da bunu biliyor olmasaydı.
İnsan nasıl olur da kalbi başkası için atan birisiyle sırf seviyor diye hayatını birleştirmeyi göze alabilirdi?
Evleneceği adam kendisine değil bir başkasına aitti ve hiçbir zaman onun olmayacaktı. Bunu bilmek dayanılır bir şey miydi? Böyle nasıl yaşanırdı, yaşanır mıydı? 12.02.2010
Kayıt Tarihi : 8.1.2016 22:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!