Sahte şeyhi pîr eder ölçü alır kendine
Unutur bu arada Yaradan'ı, Resûl'ü.
Nöbettedir kör şeytan, sen yol alırken dîne
Yunus’un Mevlana’nın böyle miydi usûlü? .
gelin- Kırşehir
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Evet..Seytanin en fazla yanastigi bu taraf edebi bir uslupla cok güzel dile getirilmis..Saygilar tebrikler ögretmenim..
Evet şiir dediğin budur bir konuyu az sözle anlatmaktır örneğini Hemşehirlim sayın Zübeyde GÖKBULUT vermiş Kutluyorum.
4 x 4 kutlarım
'Böyle miydi?
Sahte şeyhi pîr eder ölçü alır kendine
Unutur bu arada Yaradan'ı, Resûl'ü.
Nöbettedir kör şeytan, sen yol alırken dîne
Yunus’un Mevlana’nın böyle miydi usûlü?' .
gelin- Kırşehir
Zübeyde Gökbulut
Yunus ve Mevlana'yı anlamak hepimize kısmet olur inşallah canım öğretmenim.
Yüreğine ve eserlerine hayranım canım kardeşim.
Sahte şeyhi pîr eder ölçü alır kendine
Unutur bu arada Yaradan'ı, Resûl'ü.
Nöbettedir kör şeytan, sen yol alırken dîne
Yunus’un Mevlana’nın böyle miydi usûlü? .
ne usul kaldı ne kaide
ahkam keser suizan
gidipte bakalım hele
çok güzeldi tebrikler
Dediğiniz gibi sahte şeyhler olunca, şirazeden kaymış müridler de oluyor. Ayağına pantolon alacak parası olmayan zibidileri kim finanse edip bu safların başına salıyor, onu da sorgulamak lazım. Örneğin Ali Kalkancı, Müslüm Gündüz garabetleri hala hafızalarımızda olmalı.. Kutlarım...
Merhaba.
Zübeyde Hanım; Ben bu yazıyı yazarken sizin dörtlüğünüzün daha da uzayabileceği bir ortamı gördüm, araştırdım. Gördüm ki dünya tamahını görmüşsünüz sizde. Bu yüzden bir veli veya vasinin nasıl olması gerektiğini izaha çalıştım. İstedim ki şiirinizi okuyan belki altına yazılan (benim naçizane yazdığım) yazıyı da okur da kendisine bir ders çıkarır. Muradım buydu. Bu yüzden uzadı yazı.Bu konuda o kadar çok söylenecek söz var ki!
Dilerim Allah Resulü'nün divanelerinden olmayı nasip eder Rabbim.
Selam ve dua ile...
Zülfikar Yapar Kaleli
' Veliler asla sahabi, nebi ve resul mertebesinde değillerdir. O halde temel ölçü şu vasıflardır.
Velinin her hali İslam hukukuna uygun olmalıdır. En küçük benlik kokusu bile olmamalıdır. Keramet izahında güneş görmemiş bir bakirenin, herkesin içinde gömleği düşmüşçesine hicap duymasına benzer bir duygu ve utanç sahibi olmalıdır. Çünkü keramet velilerde ilahi iradeyle meydana gelir ve asla keyfiyet ifade etmez. Silsile itibariyle Hz. Peygambere dayanmalıdır. Manevi zevk sahibi olmalıdır. Şefkat ve himmette yüce olmalıdır. Muhteşem bir heybet ve temkin olmalıdır. İlahi iradeye bağlı olmaktan ileri gelen bir teslimiyetle dünya işlerinden uzak ve hak yolunda olsa bile hadiseleri zorlamaktan uzak olmalıdır. '
EYVALLAH !.....
Sn. Kaleli öncelikle yorumunuz için çok teşekkür ederim Hayli vakit ayırmışınız elinize emeğinize sağlık.
Ne dedim, nasıl anlaşıldım onu da tam anlamış değilim açıkçası
İslâmın hakkını veren, Peygâmber ahlakıyla ahlaklanmış, etrafına ışık saçan gerçek ALLAH dostlarına elbette saygımız sonsuz.Kastettiğimiz de onlar değildi zaten.
Ha bu dörtlük nasıl çıktı derseniz:
Bir düğün evinde dikkatimi çeken bir manzaradan etkilendim diyebilirim.
Düğün evine iki genç kız gelmişti biri 18, diğeri 20 yaşlarında, düğün evinde kim varsa kalkıp ellerini öptüler ' hoş geldin anne ' diyerek
Ve o iki genç kızın taktıkları takıların bir benzerini 53 yıllık ömrümde görmemiştim. Belki bir çoğumuz topkapı müzesinde filan görmüş olabiliriz .
Elbette sordum soruşturdum, nedir, neler oluyor diye
Benim inandığım dînimde ne bu kadar şatafata meyil vardı ne de bu kadar el etek öptürmeye...
Efendimiz dediğimiz iki cihan güneşi, Âlemlere Rahmet Peygâmberi'ni düşündüm bir an, O'nun yaşantısını düşündüm, İçim sızladı bir kez daha âşık oldum.
Ve ne acıdır ki hiç kimse Onun adı anıldığında dövüne dövüne ağlayıp, kafasını duvarlara vurmuyordu. Bunca sevmeme rağmen ben de dahil...
Aynı manzarayı siz görmüş olsaydınız inanıyorum ki o güçlü kaleminizle bir değil bir kaç dörtlük yazardınız.
SAYGILAR ve tekrar TEŞEKKÜRLER
başka söze ne gerek ablam...
tam anlamıyla levhalık...
saygılarım yüreğinize...
Öz deyiş özden deyiş.Tebrikler en bacım.
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta