Bir dün tazeliğinin yalnızlığı serili
gözlerimin önünde.
Ondan önceki zamanlar
sarnıç gibi en derinlerde…
Aşka yazdığın, yüreğime kazıdığın sayısız mektup
altlarında nakışlı sen tuğraları
Titreyen parmaklarımla yeniden okuma provaları
yapıyorum
Gri mürekkeple ne çok koku
ne çok ter ne çok nefes ne çok fısıltı sindirmişsin
papirüslere….
Tüy olmuş,tuz olmuş,tortu olmuş
Terk edilen mevsimler divanı adını koyuyorum
derleyip toparladığım albüme
Ağırlaştırılmış bir suçun hükümlüsüyüm
Sürçerek yürüyorum yarınlara
Ben seninle güzelleştiriyordum yarınları
Anlamınla çoğalıyordu dokunduğum her şey
Dilme düşürdüğüm şarkılar,daldığım uykular
Tümcelerimin sonlarına
Kimileyin t koyardım,k ile başlardı bir yenisi,
üç g, üç nokta demekti sonsuzluğu anlatan
Kahverengi pusardı sütbeyaz hareli tepelerinin üzerinden
Ve ufacık bir gülümseyişin benim anlık susuşlarımı
yerle bir eden depremlerden ayrıksı olmazdı
Yeşil sözcüklerle göz kırpardın bana
Gül motifleriyle sırınmış yaldızlı halılar sererdim
Her defasında keklik kanı şaraplarla yıkardım
geçeceğin yollara
Yıldızları saçlarından yanıp sönerek uykularıma
dökülüyor cemrelerin.
Her busen turnalar sürüsü her dokunuşun deli yağmur taneleri
Böyle çoğalıp selleşiyor işte sana varamamanın çağıltıları
Arzularımı benine düşürememekten hükümlüyüm sanki
Ve sanki bu şiir yorgun bir çınar dalının kırılıyorkenki yankıları
Necdet Arslan
Kayıt Tarihi : 23.1.2021 14:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!