Issın da mı terk etti? Seni ah değirmenim,
Ne hale getirmişler seni vah değirmenim?
Hiç kimsesi kalmamış, piri fani gibisin,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Kaykılmışsın sağ yana duvarından tutan yok,
Belli terk edilmişsin yanına uğrayan yok,
Değil yanına gelmek, uzaktan da bakan yok,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Mulla Hasan da yazmış geçen feyste okundu,
İnan senin bu halin bana fazla dokundu.
Kapına, pencerene, hangi eller dokundu?
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Dumanlar yükselirdi önünde ocağından,
Hamur hazırlanırdı köşenden bucağından,
Kim derdi ki seni ben böyle bulacağımdan,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Lamban camı isliydi sağa yanlı yanardı,
Camal varsa biraz da daha canlı yanardı,
Bir kaç gelen olursa heyecanlı yanardı,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Bilen de bilmeyen de ununa el atardı,
Parmağıyla sürterek kıvamına bakardı,
İri mi ne bu derken kısık kısık bakardı,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Tıngır mıngır dönerdin biz seni seyrederdik,
Ritminle bir yerlere dalar dalar giderdik...
Bunu yapan ne akıllı adammış ya derdik;
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Bazen yedi yirmi dört çalıştığın olurdu,
Cuma günü gelenler sırayı zor bulurdu,
Ah keşke o günler bir geri gelse n'olurdu!
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Unundan ekmek pişer buram buram kokardı,
Bu mübarek mis koku bütün köyü sarardı,
Üç fazla gelir amma iki kömbe karardı,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Şimdi elektrikli değirmenden geliyor
Ununu tatmayanlar onu ekmek biliyor,
Burnunu soksan bile sanma koku geliyor,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Damın yamrı yumruca bir harman kadar idi,
Damotu çayır olmuş kenarlarda var idi,
Küçücüktü yuvağın kenarları dar idi,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Fisinliğe girilmez bakar idik üstünden,
Başımız dolanırdı tutar idik üstünden,
Ses gelse kulağa el atar idik üstünden,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Köyümüze kim geldi kim geçti bir anlatsan,
Kapağı açılmamış hikayelerden katsan,
Yüreğim burkulacak böyle yıkılıp batsan,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Dedem şurda dururdu elinde küreğiyle,
Görünce el ederdi gelene bir eliyle,
Yalnız kalmış, susamış muhabbete haliyle,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Babacığım gözümde şurda yükün yıkardı,
Daha önce olmaz mı der canını sıkardı,
Hep bir acelesi var beklemekten bıkardı,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Arığın genişçeydi zor atlardık üstünden,
Bizi bekler gibiydin kömbeleri yapmış sen,
Hadi kendini topla hadi birazcık şenlen,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Güzün suyun azalır yine de çalışırdın,
Tik taklar seyrekleşir az suya alışırdın,
Yakına dek çalıştın fenniyle yarışırdın,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Baharda dillim boru için sana gelirdik,
Tuzak için en iyi söğüt sende bilirdik,
Tik takını seyreder yanında dikilirdik,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Taşın nerden gelmişti hatırlar mısın acep?
Hangi eller değmişti htrırlar mısın acep?
Kurbanı kim kesmişti hatırlar mısın acep?
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Yukarı değirmeni görsen daha perişan,
Değirmen olduğuna gösterilemez nişan,
O fazla çalışmazdı; sen ondan daha zişan,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Aman yıkan olmasın yine de böyle kal sen,
Ziyaret edenlerin derdi gamını al sen,
Gönlümüzün en derin bir yerlerinde kal sen,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Kölgelice her sene gelir yine de burda ol,
Diren yağmura kara korumazsa bir el kol,
Ağaç gibi ayakta ölmüşsün dinlen bol bol,
Böyle mi olacaktı sonun vah değirmenim?
Kayıt Tarihi : 29.11.2016 20:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!