Böyle Hataya Can Kurban

Savaşı ben kazanmış gibi görünüyorum ama
İçimde nadasa bırakılmış, refahı prangalanmış bir kadın var.
Çünkü bazen haklı olmak, mutlu olmakla el ele tutuşmuyor.
Kafamın içindeki sesleri susturmak şöyle dursun, Yüreğimde kopan kıyametin çığlığını dindirmiyor.
Birbirini izdiham yarışıyla ezerek bir adım öne çıkan her bir soru, Birbiri ardına saklanmış cevaplarla kafa kafaya çarpışıyor.

Velhasıl hiçbir güç
Seni özlemeyi durduramıyor..

Her gece üzerini tıka basa kapatmaya çalıştığım kocaman kara bir delik var göğsümde. Senin adınla açılıp, yaptıklarınla büyüyüp, senin yokluğunla kapanıyor.
Öfkem öyle güçlü ki, gözlerimden denizleri akıtsam; içimde yaktığın cehennem ateşini biraz olsun sakinleştirmeye yetmiyor.

Bunca kırgınlığın üzerine yere düşen her parçamı kucağıma toplayıp,
hala seni aklamaya çalışan yanıma bile kızgınım.

Gözlerime ektiğin kederin, damla damla yanaklarımdan süzülen hasatından memnun musun,
Bize dayattığın çıkmazdan sağ salim çıkıp, mutlu musun diye sorduğuma bakma,
Şimdilerde zaafımı gergefleyip "Belkide en büyük hata seni böyle zikreder gibi sevmekti" diyerek hatalarımı dokuyorum.

Gülüşüne müptela olmak,
Kelamına hayran kalmak,
Kirpiklerinin sayısını imanın şartı bilmek mi..?
Kokunla dengemi kaybetmek,
Sensiz uyanmayı karanlık bilmek,
Senden giderken bile senin etrafında gezinmek mi..?
En acı sözleri yüzüme sille ettiğinde yetim bir çocuk gibi yutkunmak mı..?
Senden gitmek kadar kolay bir şey yokken, gitmemek için bin bir bahane bulmak mı..?

Bunlar mıydı eksiğim, bunlar mıydı kusurum hatam?
Böyle hataya can kurban..

Mutluysan ne âlâ, değilsen o da senin yalanın olsun.
Göz göre göre yıktın ya bizi,
helal olsun sana o zaman.
Ne seninle yaşadığım her an'a
keşke ile atılmış bir imza olurum,
Ne sana düşman.. Ne de bize düşman..
Dedim ya;
Böyle hataya can kurban..

17.11.2025
Esrarengiz..✓

Nadas: Sürülüp dinlenmeye bırakılan toprak
Refah: Özgürlük
Gergef: Dokunacak kumaşın gerilip yerleştirildiği araç (Kasnak)
Sille: Tokat