Sert geçerdi kış ayları, sırtımızda yapağı örme kazak
İçimiz titreyerek giderdik, okulumuz olsa da çok uzak
Panzoid çantamızı yapardık, bayırdan kaymak için kızak
Parmak uçları sökük eldivenlerle, böyle büyüdük işte biz
İtler dostumuzdu, iptendi tasması, gezerdik köy kasaba
Arka mahallemiz geçim kaynağıydı, camcılar ise akraba
Kırılan camların hesabını, aynı gün akşamı keserdi baba
Hiç yaşanmamış gibi güne başlayıp, böyle büyüdük işte biz
Minibüs, kamyonet görsek, üç beş kişi peşine takışırdık
Uyanık muavine aldanır, birkaç tokatla yere yapışırdık
Sokakta fazla dolaşan yabancının, etrafını çevirir bulaşırdık
Sözde namus bekçiliği yaparak, böyle büyüdük işte biz
Kimi evin cereyanı yoktu; ders çalışırdık gaz lambasıyla
Koltuk altımızda Teksas, Tom Miks, kitap atışma parasıyla
Cep harçlığı ateşli çıtıra gider, kızkaçıran bombasıyla
Ev zillerine basar kaçardık hep, böyle büyüdük işte biz
Karpuz kabuğundan araba yapardık, altı köşe uçurtma
Ağaç ve direk tellerine takılırdı kuyruk, antenden aşırtma
Duvarlara tırmanırdık kedi misali, amaç kuşları kaçırtma
Sayısız yükseklerden düşerdik, böyle büyüdük işte biz
Mektup yazardık çocukluk aşkımıza, kâğıt cepte buruş buruş
Vermeyi unuturduk oyundan, bu bir çocuksu masum duruş
Juti seyyar dondurmacı gelmiş, elimizde delikli son kuruş
Kırk derece ateşle dönerdik eve, böyle büyüdük işte biz
Bardaktan boşalırcasına yağmur, gece soğuk ve ayaz
Ekrana kilitliyordu "Kaçak" dizisi, televizyon siyah, beyaz
Son şampiyondu Beşiktaş, fenomendi Metin, Ali, Feyyaz
Yine de tek aşkımızdı yeşil beyaz, böyle büyüdük işte biz
Modaydı dar pantolonla bol paça, Metal müzik, Punk akımı
Tekrar Dünya Şampiyonu oluyordu, Brezilya Milli Takımı
Engelli ustaya emanetti, çapraz bacaklı Skoda'mın bakımı
Hacı Murat'ın lüks olduğunda, böyle büyüdük işte biz
Gençlik baharımız geçerdi, margarin, ekmek, un sırasında
Tavan yapmıştı terör, siyaset ile askeri darbe arasında
Neşemizi bulurduk yine de, Orhan ile Ferdi'nin mısrasında
Erovizyon gecelerinde uykusuz kalarak, büyüdük işte biz
Dizi keyfi başkaydı, geleceğe ufuk açardı "Uzay Yolu" herkese
Düşman kazanma ustası Ceyar, "Dallas"ta sokardı bizi strese
"Kantar Ailesi" ile atılırdı bu stres, "Bonanza" nefes nefese
"Tatlı Cadı" ve "Tatlı Sert" tadında, böyle büyüdük işte biz
Kendimizden biri gibiydi, ringlerin efendisi Muhammed Ali'miz
Şiirimizin ustasıydı Necip Fazıl, Bediüzzaman en büyük velimiz
Uzaya çıkarken Amerika, Rusya, irtica uğraşında belliydi yerimiz
IMF ayarındayken Türkiye ekonomisi, böyle büyüdük işte biz
Futbol idolümüzdü; Maradona, Avrupa'da ilk tur sevincimiz
Michael Jackson müzik dehası, Barış Manço dünya elçimiz
Kısıtlı öğrenirdik Osmanlı'yı, Atatürk ilkeleriydi tek bilincimiz
Şer odak merkeziydi cami cemaati, böyle büyüdük işte biz
Had safhadaydı Batı Hayranlığı, inançsa deforme yolunda
Merkez sağ idi Ülkücü Gençlik, Sekülerizm siyasetin solunda
Devrimci yazılar duvarlarda, idealistlerin dövmeleri kolunda
Yetişkinliğimizden ayrıldı çocukluğumuz, böyle büyüdük işte biz
Yavru Vatan Kıbrıs doğdu; ardından Hasan Mutlucan türküleri
Simgesel kahramandı Cüneyt Arkın, anlatırdı tarihi öyküleri
Proje dâhisiyken Erbakan, Türkeş belirlerdi gelecek ülküleri
Damgasını vururken Seksen ihtilali, böyle büyüdük işte biz
Türk müziğinde tutmuştu aranjman, arabesk halkın yeni tarzı
Mantar misali bitmişti bankerler, söğüşlüyordu parasal arzı
Uçuşuyordu hisse senetleri, tahviller, düzenbazlık zengin farzı
Bir gecede boşalıyordu; bankalar, böyle büyüdük işte biz
Fazla yaşamazdı ülkesini seven gazeteci, general ya da Vali
Kemal Sunal'ın filmleri anlatırdı; ülkedeki en güzel yalın hali
Herkes Alim idi televizyonda, oruç başlardı görmeden hilali
Kimliğini söylemesi suçtu Kürt'ün, böyle büyüdük işte biz
Müthiş bir rekabet vardı gazetelerde, promosyondu çanak çömlek
Gariplik bu ya, orta gelirli de giyiyordu; bat pazarından gömlek
Zenginlik marjinal üst parya, tiyatroda izliyordu Karmen ile Hamlet
Uzayıp giderken ilaç, ekmek kuyrukları, böyle büyüdük işte biz
Çocukluk vaktiyken dev misali, "Rambo" sanırdık kendimizi
"Bruce Lee" en büyük kahramandı, dayak keserdi ishalimizi
Mahalle çeteleri kurardık, sapan silahımız aşardık bendimizi
Ve ateşten atlardık her hıdrellezde, böyle büyüdük işte biz
Okuldan kaçardık ders arası oyuna, miskete derdik cilli
Şikâyet ederdi bizi, dışarıda gezerken gören birkaç zilli
Her ne kadar eve haber vermeyip, davransak da temkinli
Karne notlarından anlaşılır foyamız, böyle büyüdük işte biz
04 04 2016
İsmet Can
Kayıt Tarihi : 19.4.2022 01:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!