Dışarı çıktım cin çarpmış büyücü gibi,
uğursuzluk tutkunu, gece daha yürekli;
şeytanı düşleyerek, yaptım tersliğimi
kır evlerinin üstünden, ışıktan ışığa;
kimsesiz şey, on iki parmaklı akıl fukarası.
Böyle bir kadın tam kadın değildir.
Ben böyle birisi oldum.
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Şiirdeki 'cin çarpmış büyücü, şeytanı düşlemek, kurt (adamlar), periler' gibi ifadeler dikkat çekici. Şiirin son iki dizesi ise 'Böyle bir kadın ölmekten utanmaz./ Ben böyle birisi oldum.' denilerek şairde var olan intihar eğilimi duygusu dışa aktarılmaktadır.
Şairin yaşamını ve diğer şiirlerini de merak ettim. Bolca 'hayaletler, cadılar, hep böyle hayal alemi varlıkları'. Şairin yaşamı sürekli psikolojik tedavi almakla geçmiş. Yaşamına da tuhaf bir şekilde son vermiş. Bir eserinin basımı ile ilgili olarak bir kişi ile öğle yemeğinde görüşme yaptıktan sonra eve dönünce annesinin eski kürk mantosunu giymiş, tüm yüzüklerini çıkarmış, kendine bir bardak votka koymuş, garajına kilitlemiş ve arabasının motorunu çalıştırarak hayatını karbon monoksit zehirlenmesiyle sona erdirmiş. Geride bu şiir benzeri çokça eser bırakmış.
Sanki bizim siteye üye olmayan meşhur şairlerimiz ve onların güzel şiirleri yok gibi hemen, hemen her gün bir yabancının abuk sabuk yazılarını şiir diye asıyorlar. Bizlerden bir eleştiriye maruz kalınca da vurun şu abalıya ve kovun onu dokuz köyden diyorlar. Neden Necip Fazıl ve Abdurrahim Karakoç merhumların şiirlerini burada sık, sık görmüyoruz?
sustum
çok güzeldi
öfkelendiğiniz bu şair kadın şu aşağıdaki şiiri yazan kadındır...
AUSCHWITZ'DEN SONRA
Öfke,
kara bir orak gibi,
kuşatır beni.
Her gün,
bir Nazi
götürürdü, sabah saat 8'de, bir bebeği
ve kahvaltı için hafif ateşte
pişirdi tavasında.
Ve ölüm bakar ilgisiz bir gözle
ve kazır tırnak diplerindeki kiri.
İnsan şeytandır,
Bağırırım avaz avaz.
İnsan bir çiçektir
yakılmamalı,
Bağırırım avaz avaz.
İnsan
çamurlara bulanmış bir kuştur,
Bağırırım avaz avaz.
Ve ölüm bakar ilgisiz bir gözle
ve kaşır kıçını.
İnsan minik pembe ayakları ile,
olağanüstü parmakları ile
bir tapınak değildir
ama bir keneftir.
Bağırırım avaz avaz.
İnsan, bir daha asla bardak kaldırmasın.
İnsan, bir daha asla kitap yazmasın.
İnsan, bir daha asla ayakkabısını giymesin.
İnsan, bir daha asla gözlerini açmasın
bu tatlı Temmuz gecesinde.
Asla.Asla.Asla.Asla.Asla.
Bağırırım avaz avaz bütün bunları.
Yalvarırım Tanrı işitmesin beni.
Anne SEXTON
Çeviren: Tuğrul Asi BALKAR
teşekkürler Osman Tuğlu...
of be kurtulduk yaw
sevgiye saygi ekleyerek iade/yi fevkalàda deger bildik efendim
Làyikina
olmaya dunyada insandan daha kiymetlisi aksi yalandir efendim
BILSEYDI KIMILERINI DOGURMAZDI CAN ANALAR
Neylesin neylesin ANA yuregidir iste UMUD
dedi buyuyunce belki anlar Làkin àlà ne àlà
.........dostlar
oynar çogu halen anlamazlar
eyyyyy.! doktor, Osman TUGLU
ben hata yapabilir yasliyim
çeviri yaptin yalnis anlamayayim
ilk tasi karanliktan yekleri atacagina bendeniz atayim
hani,'r' harfine kiçik misiniz yoksa soyleninde anlayayim
''''sofra düzeni ku?dum kurtlar ve cinler '''
Gayet hoş bir erotik şiirdi.Zevkle okudum. Saygılarımla.
Sinan Atik efendi biyoğrafisini de astım ki yukarıya bize çamur atmayın diye.Biz değil efendim doktoru söylüyor hemide Amerikalı kendi doktoru.Lütfen bir daha okuyun ve anlamaya çalışın.Laf kavgasına gerek yok faydasıda yok vesselam.
Bu şiir ile ilgili 49 tane yorum bulunmakta