boyandım,
dağların moruna...
boyandım,
güneşin kızıllığına....
bir de.
güneş doğmuşsa
dağların ardında...
işte
o zaman
bir yanım morunda
bir yanım kızıllığında...
doyamazdım
BEN BUNA...
boyandım,
gözlerinin yeşiline...
boyandım,
saçlarının sarısına...
bir de
gamzelerin dönmüşse
cennet çiçeklerine...
işte
o zaman
bir yanım yeşilinde
bir yanım sarılarında...
doyamazdım
BEN BUNA...
boyandım,
denizlerin mavisine...
boyandım,
köpüklerin beyazına...
bir de
ay düşmüşse
denizin üzerine...
işte
o zaman
bir yanım mavilerde
bir yanım beyazlarda...
doyamazdım
BEN BUNA...
boyandım,
buğdayın tanesine....
boyandım,
göğsündeki kara benine...
bir de
çözülmüşse
gömleğinin düğmeleri...
işte
o zaman
bir yanım teninde
bir yanım beninde...
doyamazdım
BEN BUNA...
boyandım,
gök-kuşağı olgusuna...
boyandım,
yağmurların ıslatan buğusuna..,
bir de
geçebilseydim
gök-kuşağının altından
gönlümde umduğumla...
işte
o zaman
bir yanım yer kürede...
bir yanım gök evrende...
doyamazdım
BEN BUNA...
Fikret Turhan-Yalova,
11.02.2016
Kayıt Tarihi : 11.2.2016 11:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!