Uzun kış gecelerinde
Her gece değil
Tam gece de değil
Yeni başlardı ki güneş
Beyazlarla laciverti açmaya
Ben düşünürdüm
Boyacıların boyadığı şehirleri sapsarıya
Ve yalnızca sonbaharda
Ama böyle uzun kış gecelerinde
Hepsini ölü görürsünüz
Renkler ölmüştür
Boyacılar ölmüştür
Ah o uzun kış geceleri yok mu
İşte onlar
Gündeze acıdıklarından mıdır
Az bir zaman gündüze de izin verirler
Az bir zaman o da görünür
Yine de gri bulutlarla kollarlar onu
Engellemek için inkişafını
Niyedir bilmem belki de
Güneşin olmadığı böyle gündüzlerde
Toprağı düşünürüm
Üzerine beyaz bir yorgan
Örterek soğuktan
Korunmaya çalışan
Yoksa ölen boyacılar ve renkler
Toprağa gömülmüş haldeyken
Ve biz üstlerine üstlerine
Herbir öleni gömmekteyken
Toprak öldü de
Bir beyaz kefenlere mi büründü
Sonbaharı düşünürüm
Boyacılar gelecektir tekrar
Ülfet olduğu üzere
Sarı boya vuracaklardır heryere
Yalnız başka boyacılar da vardır
Herkes bilir
Aralara yeşil fırça darbeleri atan
Ömürleri bir sonbaharlık olmayan
Herkesin ölümsüz sandığı
Ama aslında sekiz yıl yaşayan
Yeşil bir sekiz yıl
Sürekli bir sekiz yıl
Aşağı yukarı bir sekiz yıl
O kadar çok yeşil boya harcarlar ki
Boyalarını çalarlar
Okyanuslar ve denizlerin
Yarısı yeşillere boyanık
Okyanuslar ve denizler
Maviyle yetinecektir artık
Yine de bir sonbaharlık ömürleri olanlar
Hızlı davranır onlardan
Ve yalnız şehirleri değil
Ovaları, dağları
Çöllerle birleşene kadar bozkırları
Hep hep sarıya boyarlar
Uzun bir kış gecesi
Tam gece de değil
Ben
Ölen ölmeyen
Bütün renkleri düşündüm
Kayıt Tarihi : 31.8.2013 14:25:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!