Uykusunda dahi üşüyordu minik elleri
Rüya oluyor bazen
Bazen yüreğinde üşüyen hayalleri
Bazen düşlerine uyanıyor
Bazen soğuktan çatlamış elleri
Ve bir fırça daha atıyor
Parlatmak için kara bahtını
Parlayansa sadece siyah ayakkabılardı
Kehrediyordu yinede, giyilebilen
Siyah ayakkabısı olmadığına
Ve bir fırçada parasızlığına atıyordu
Parlatmak için akşamın soğuk karanlığına...
Akşam olmuştu
Üşüyordu birde
Üşüyordu
Kader diyordu bakışlarıyla
Bakışlarıyla ümitsizce insanları seyrediyordu
Boya sandığının önünden geçen
Çocuğun elindeki oyuncakla birlikte
Kalktı sallanarak oturduğu tabureden
Ve taktı omuzuna tüm yükünü hayatın
Ve yürüdü bir adım
Üşüyen elleri cebinde
Yollar uzun
Kaldırımlar soğuk
Akşamın karanlığı yorgun
Kaldırımlar nereden bilsin onun kahrın
Ve bir fırçada kaldırımlara atıyordu
Parlatmak için tozuna taşların...
27 Ağustos 2001
ANKARA
Kayıt Tarihi : 31.3.2010 22:54:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ekrem Savaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/03/31/boyaci-sandigi-2.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)