aldırışsız kaldırımlarda umut biriktirmek ne zor şeydir. ne zor şeydir kire bulanmış ellerde hünerler sergilemek. sabahın ilk ışığıyla, gecenin karanlığına koşmak, gecede umarsız sevinçler kiralamak, bir çift kunduraya düşler sığdırmak ne zordur.
boya sandığının kutsallığında, çamurla kaplı caddelere inat doluşmuşlardı şehrin sokaklarına. üç beş kuruşla intikam alacakları açlığın zerresini bilirlerdi. ne kadardılar, kimdiler, nereden gelmiştiler ve daha bir yığın soru, boylarının kat be kat üzerindeydi. sınırlı olan bilinen şeylerin ötesine, hiç mi hiç gidilmiyordu. evden bekleyenler vardı çünkü, evden ellerine bakanlar...
bir boya fırçası pırıl pırıl ededursun kravatlı adamların kunduralarını, cepte biriken demir paraların gıcırtısı yoksul çocuk senfonisiydi beş para etmez hayatın. ve o beş para etmez hayatın tüm acımasızlığını anlamışlardı yaş merdivenlerini çıkmamışken daha.
çocuk olmaktan başka her şeydiler çocukken. büyüme hikayelerini dinleyemediler hiç, masalsız büyüdüler. ellerindeki kir ile, koca şehirlerin yüreğini temizlediler. hiçbir şarkıda onlardan bahsedilmedi, isimsiz geçip gittiler...
Ulvi KoçuKayıt Tarihi : 13.12.2013 20:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
4 Haziran 2013
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!