Erken düştü yine bugün ekmeğinin peşine,
Bağdaş kurdu, öylece kaldırımın dibine.
Önce gazete serdi usturuplu bir yere,
Ahşap boya sandığı, elleri yara bere.
Mesaisi uzundu, kollarını sıvadı,
Gozlerinde uykunun tatlı ısrarı vardı.
Az peynirin yanında birkaç zeytin azığı,
Bir parça ekmegin içinde sakladığı.
Sandığın kenarına garip çentikler atmış,
Büyük, kalın harflerle MAŞALLAH diye yazmış.
Yoldan gelip geçenler gitgide çoğalıyor,
Kimi boş boş gezerken, kimi işe dalıyor.
Yaklaştı biri gelip işaretle sadece,,,
Botlarını gösterip "boya" dedi "güzelce"
"Hemen abi boyarım, bir de üstüne cila,
Çekerim cillop gibi" deyip davrandı hızla.
Çarçabuk parıldadı, botlar hayli eskiydi,
Adam: "Olmuş, aferin, bu da bahşişin"dedi.
Mahcubiyet içinde, çocuk yüzü kızardı,
Bu küçücük yaşında usta bir hali vardı.
Babasıyla elele geçen şen akranları,
Sırtlarında kitap dolu asılı çantaları.
O da isterdi ya elbet okumayı, yazmayı,
Görev bildi kardeşine, annesine bakmayı...
*Emel Yılmaz*
29.01.2023
Kayıt Tarihi : 1.3.2023 03:04:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Emel Yılmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2023/03/01/boyaci-cocuk-39.jpg)
Dram...
Maalesef...
Duyarlı şiirinizden dolayı tebrikler
TÜM YORUMLAR (1)