Kavrulan siyahi yüzlerin
Zenci direnişlerindeki tepkisi gibi
Işıklarına küsüyorsun çocuk!
Kırmızı öğle vakitlerinin göze çarpan dik sıcağında
Şapkandan yansıyan güneş ışınlarının
Kırılganlığına sahipsin.
Parlatılan ayakkabıların
Ön yüzüne taktığın aynalarda
Fırça darbeleriyle benliğini çizen sen...
Rengarenk sandaletler ülkesinin
Denize uzak yerlerinin şahitliğini yaparken
Karar verir hakkımda merhametim.
Toz tutan yerlere eğilişinde
Çatlar insanlığın damında güven kiremitlerim.
Çarpar içime
Yağmura karışan dolu rahatsızlığında
Su sızdıran boyacı sandığının acımasızlığı.
Artık sevmez olursun cilalı ayakları
Gururludur
Karanlığa mahkum olmayan bakışlar,
Masumdur ellerdeki siyahlıklar,
Suçludur öğle ışıkları
Suçlusundur aydınlık gibi "sen"
Ve toza buladığın zifiri karanlıklar.
Borçlu kalır geceye,
Sabun kokulu kırmızı takunyalar.
Kayıt Tarihi : 10.7.2021 16:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)