Güneşin genç çağında, uyurken kardeşlerin
Her sabah elinde bir iplik file
Helalleşmese de uykuyla, mahmur gözlerin
Gideceksin fırına, rüyalarınla el ele
Lastik ayakkabılar ayaklarında
Senin vurmanı bekleyecek sokak taşları
vururken taşlara kulaklarında
Şarkı söyleyecek sana serçe kuşları
Üstünde yamalı, lacivert kazak
Üşüyeceksin, o kapıyı açana kadar
Gelmesi yakın ama gitmesi uzak
Sırtında ekmek ve kavgası var
Unutturacak çileni sıcacık ekmek
Hergünki gibi sofrada patates ve çay
Çok şükür yavrularım, şükürsüzlük ne demek
Oğlum diyecek annen; bal yerine say
Küçücük omzunda, büyükboya sandığın
Besmeleyle çıkacaksın, darılıp gücenmeden
Ekmek paranı verecek, tanıyıp tanımadığın
Almayacaksın ama sen, karşılığını vermeden
Misket oynarken onlar, çevirirlerken topaç
Düşeceksin on yaşında sen ekmeğin peşine
Getir ekmeğimizi oğlum; kardeşlerin aç
Bağlanacaksın annenin şefkat dolu sesine
Sen boyamak için ayakkabı ararken
Kıskandıracak seni top oynayan çocuklar
Sen boyalı elinle kazandığını sayarken
Onlar çember çevirmek için dağılacaklar
Bir omzunda sandığın, ekmeğin ötekinde
Zafer kazanmış gibi döneceksin evine
Annen ve kardeşlerin kapının eşiğinde
Karşılayacaklar seni gene güle sevine…
Kayıt Tarihi : 12.11.2007 17:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Emsal Toprak](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/11/12/boyaci-cocuk-20.jpg)
sevgiler..
Sevgili kardeşim : Emsal Toprak
Şiirinizi dikkatli bir şekilde inceledim: Duygular mısralara ustalıkla taşınmış. ve şiirin bütünlüğüne olan hakimiyetinizi kutluyorum. Pek çok yorumumda belirttiğim bir husus vardı. Bu tip duygu ağırlığının kendini hissettirdiği şiirleri bekleyen bir tehlike var diye. O tehlike de şudur: Şiirin bazı mısraları aşırı duygu yüklenimi ile donanırken bazı mısralar duygu yoksunu hatta içi boş sıradan cümlelere dönüşür. Kafiye ve hece sayısını tutturmak uğruna bazan duygu fakiri mısralar şiirde yer alır. bazan da hiç gereği yokken zorunlu olarak şiirin akıcılığını bozan ekler istenmeden ilave edilir...
Şiiri yazanın bilgi birikimi ve tecrübesinin yanında; ayrıca doğuştan da gelen sezgi ve var olanı daha iyi bir şekilde ifade edebilme yeteği gerekir. Şiir hiçbir zaman şairi hükmü altına almamalıdır yoksa kendi kendini yazdıran bir şiir ortaya çıkar ki böyle bir şiirde bu yapısını şairin bütün çabasına rağmen gizleyemez. Şiirin ilk giriş mısraları şiirin tamamını okutacak şekilde davetkar olmalı, son kıtalar, özellikle final mısraları da kendini unutturmayacak bir donanım ve fonetiğe sahip olmalıdır.
Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğunda:
Şiir üzerindeki hakimiyetinizi ve şiire yön verişteki ustalığınızı kutluyorum... Sonuçta nefis bir şiir ortaya çıkmış. Beğenerek ve saygı duyarak okudum.
Tebrik eder başarınızın devamını dilerim. Bu güzel şiirinizi ve şiirdeki ustalığınızı Tekirdağ'dan gönderdiğim Tam puan ile selamlıyorum.
Yuvanızda huzur ve mutluluk , yüzünüzde sevinç tebessümleri hiç eksik olmasın, Kaleminizin her dem kudretli ve ilham yüklü olması dileklerim ile birlikte kardeşimin sayfasına İlk Tam Puanı bırakıyorum.
Her şey sizin ve sevdiklerinizin gönlüne göre olsun.
Sevgi ve saygılarımla.
Dr. İrfan Yılmaz. TEKİRDAĞ.
yeşil çimen ayaklarında
titrer bedeni
çırılçıplak duygular
öperken al yanakları
ağlar, kış ayazlar…
saygılarımla
Aydan Küllüce
TÜM YORUMLAR (3)