Türkistan diyarında kuş konmaz kervan geçmez
Bilinmez bir obanın yakınında boy vermiş
Yarenlik hikâyesi atamdan işittiğim:
Bahadır bir çobandı toy belinin ağacı
Dallarına vurmuştu bağrını yakan acı
Bütün hayâl dünyası elindeki kavaldı
Ona derdini döktü onda buldu ilacı
Bir ilkbahar sabahı güneş doğmadan önce
Dağların eteğinden göklere çıkıyordu
Papatyayı çiğdemi gülün bin bir rengini
Sanki ilk defa görmüş ilk defa kokluyordu
Kendinden geçip dönen Mevlâ’nın kulu gibi
Gönül penceresinden hayreti yaşıyordu
Sesi yüce dağlarda yankılandı bir zaman:
“Boyacı sen nerdesin sen nerdesin boyacı”
İnsanlar sebeplerin yolunda dökülürken
Bu kaygısız dîvane ayaksız koşuyordu;
“Boyacı sen nerdesin sen nerdesin boyacı”
Nisan 1998
Kayıt Tarihi : 5.10.2009 23:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)