eve dönmeden önce
her akşam mutlaka uğrardı buraya
yaslayıp başını cama usulca
seyrederdi,
vitrinde duran
ve gözlerinde bir yıldız gibi
parıl parıl parıldayan
o ayakkabıyı dakikalarca..
...
sonra,
yüklenir tekrar boya sandığını sırtına
başlardı hayaller kura kura,
evin yolunu tutmaya
...
akşamları yorgun bedeniyle girip de yatağına
daldığı zaman,
gecelerini süsleyen en güzel rüyalarına
kimi beş,
kimi on gol atardı
o ayakkabılarla
...
hiç gidememiş okula
ne okuması vardı bu yüzden,
nede yazma
korkardı da ayakkabının fiyatını sormaya
düşünürdü bu yüzden hep kara kara
şu güzelim ayakkabılar acaba kaç para
...
ve bir gün,
dayanamadı sonunda
ürkek ürkek bir tavırla da olsa;
amca dedi amca,
ha şu ayakkabılar var ya
ha işte şunlar kaç para
...
adam bir çocuğa baktı,
birde ayakkabıya
sonra gülümsedi usulca
çok para dedi evlat inan çok para
boş ver gücün yetmez seninin onu almaya
bak, istersen şunlar var
istersen bir ikramda yaparız onlarda sana
...
olsun dedi,
olsun be amca
sen söyle hadi
söyle ne olursun benim sorduklarım kaç para
...
sanki bir düğüm dolandı birden boğazına
adamın söylediği fiyat karşısında
şöyle kaba bir hesap yapınca
anladı,
aylarca bile çalışsa
yetmezdi parası yinede onu almaya
...
kısık ve ağlamaklı bir sesle usulca
gerçekten dedi
gerçekten çok paraymış be amca
...
dükkandan çıkarken
başladı gözleri yavaş yavaş dolmaya
bir kaç damla yaş düştü ve sonra,
o güzelim gözlerinden kara toprağa
...
tam bırakacaktı ki kendini
tam göz yaşlarını salıverecekti ki hepten,
annesinin sözleri geldi aklına birden
bur da olmayabilir belki evlat,
demişti annesi ona
daha önce almak istediği bir forma karşısında
ve fakat diyerek eklemişti annesi sonra
ama,
inan cennette giyeceksin onu mutlaka
...
o zaman sormuştu annesine masumca
babam demişti, ya babam,
babamda olacak mı anne orada
ayrılmadan kalacak mı hep yanımızda
ha birde anne,
şu boya sandığı var ya
şu boya sandığı yine olacak mı orada
...
gözlerindeki yaşları sildikten sonra
gülümsedi usulca
biliyordu er geç bir gün,
kavuşacaktı o ayakkabıya
ve hiç göremediği babasına
boya sandığı olmayan bir dünyada
kavuşacaktı bir gün mutlaka onlara
...
(2005,ist)
Kayıt Tarihi : 14.8.2006 17:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!