Göğsümdeki boşlukta ne hortumlar dönmekte…
Hava gibi, su gibi, aş gibi ihtiyaçtın sen!
Bende muradın diye kollarını açtın sen!
Kaleyi talan edip uzaklara kaçtın sen!
Göğsümdeki boşlukta ne hortumlar dönmekte…
Sağdan soldan topladığım üç – beş tahta elimde…
Sanırlar ki, “bir aç kurda, hazır halde yemim,
Koca okyanuslarda kıyıya vurdu gemim,
Yanlış bir limanda heba oldu gizemim…”
Sağdan soldan topladığım üç – beş tahta elimde…
Bu yaş gözde, gidene ağlayış değil!
Neyi büyük dünyanın? Bir faniye az gelir…
Her mevsim de benimdir, deme bana yaz gelir…
Eğrilikler belki de çarpa çarpa düzelir…
Bu yaş gözde, gidene ağlayış değil!
Koku, bu hoş koku, vardı neden almadım?
Burun dönmüş, dilim dönmüş, kafa dönmüş, göz dönmüş….
Yön ise bu yönmüş, meğer dilde söz dönmüş…
Döner ise dönsün be, ne güzel ki tez dönmüş…
Koku, bu hoş koku, vardı neden almadım?
1994
Reşit AkdağKayıt Tarihi : 23.4.2007 09:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kendini bilen gerçeği bilir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!