Bulutlar arasında saklambaç
Mevsimler arasında dolambaç
Bir yaşam için çok şey mi?
Hülyalarla gezinmek çirkin mi?
Ben ak bulutlar yerine karabulutları tercih ederim
Karabulutun üstünde güneş, altında rahmet var derim
Pamuk tarlası beyaz bulutlar hayallerimi coştururken
Ben sıcak havada terim, terim terlerim.
Sevmenin ötesinde kinle tanışmak
Benim çocukluk anılarımla yaşamaktır derim.
Türklerin dostu Türklerdir sözüyle büyüdüm
Etrafımdaki düşmanları öğrendikçe küçüldüm
Resmi, gayri resmi düşmanlarım vardı benim
Onlarla büyüdüm, onlarla gelişti tarih bilimcim
Rakı masalarında düşmanla keyif çatarken siyasilerim
Kalbimin köşesinde düşman diye fideler yetiştirdim
Fidelerim çınarlaştıkça kendimle sevindim
Bilmiyorum insanlık âleminde ben neydim?
Her sabah güneş doğduğunda, karanlıkları unuttum
Akşamın güzelliklerinde, hayallerimle kayboldum
Gece karanlıklarında dolaşmaktan yoruldum
Umuda açılan kapılar ardında yok oldum
Kapılar kapandıkça umutla yarınlara düş kurdum
Acı bir gerçek, düşmanı olmayan kahraman, kahraman değildir
Kahramanlar yaratmak için düşmanlar üretmek tarihtir
Tarihi gerçekler var zannetme sakın, tarih çıkar ateşidir
Çıkar ateşinde yananlar ne yazık ki masum gençlerdir
Kazanılan her madalya kaç ceset eder bilir miyim?
Kazanılan her madalya kaç ceset eder bilir misin?
Şehitlik, çıkarcıların ürettiği insan öldürme makinesidir desem
Bana kızar, bana küser, beni insanlıktan, imandan siler misin?
Belki diyebilirsin, şehitlik Tanrı’nın insana verdiği en yüce makamdır
Belki öyledir, ama kim gerçekten Tanrısı için ölmektedir söyler misin?
Tanrıtanımaz ateist ölürken ona da şehit der misin?
Dünyada Tanrısına meydan okuyup, dünyada bana karışma diyene şehit der misin?
Solcusu, sağcısı, dindarı, dinsizi, laiki ölürken kim şehit söyler misin?
Bende herkes gibi, karıştırma orayı burayı, şehit işte, dini ne olursa olsun diyebilirim
Hatta dinlisi, dinsizi şehittir, sen ne karışıyorsun diyebilirim
Hatta her an Tanrısına küfredenler bile şehittir diyebilirim
Ne fark eder, kavramların sulandığı yerde her şeyi söylesem?
İşime gelen yerde, kutsallık makamlarını herkese versem
Kutsallıktan bir şey mi eksilir?
Gerçekten bu konuyu kimler bilir?
Bazılarının duymadığını sağır sultan duyarmış
Sağır sultanın duyduğunu bazıları duymazmış
Öyle bir tekerleme söylerler, ben pek bilemem
Cümlelerin karıştığı yerde karışıktır gider kelimem
İnancın, inançsızlığın labirente dönüştüğü mevsimlerdeyim
Bende bazıları gibi hidayet güneşinin doğmasını bekleyenlerdenim
Sakın hidayet güneşi doğunca ne olacak demeyin
Hidayet güneşi doğduğunda ne olacak size söyleyeyim
Yalancılar, ikiyüzlüler, samimi olanlardan ayrılacak bilin
İnsana, insanlara kinim bitecek, doğacak sevgim
Din, ırk, ülke adına üretilen düşmanlar silinecek, insanca coşacak kalbim
Şimdi hadi oradan diyebilirsiniz
Biz ne dinler tanıdık, ne dindarlar biliriz diyebilirsiniz
Ama ben dindarlığa karşıyım bilir misiniz?
Benim dinim dar değil ki, dindarlaşayım bilir misiniz?
Ben herkesin her şeyi okuduğu bir dönemde
İnsan yalnız tanrısından geleni okumaz bilirim
Okumaya çalışanları da, çağ dışı sayar iyi bilirim
Çağdaş olmak için dinini terk eden batı
Çağdaş olmak için batıya yağ çeken ülkemin insanı
Batı her yeri sömürürken, insanları öldürürken ne der bilir misin?
Yavuz hırsız gibi, ev sahibini suçlu çıkarır, tahmin edebilir misin?
Niye batı dünyayı sömürüyor, bu suç değil mi diye sorun çağdaşa
Niye batı dünyanın her yerini işgale çalışıyor, insan öldürüyor sorun çağdaşa
Size bilimsel, filmsel birçok neden üretirler
Batının sömürgesi olmaya özgürlük derler
Batı sömürüsüne karşı çıkanları anarşist ilan ederler
Dünyada bir çerçeve çiziliyor
Ya onun içindesin, ya dışındasın deniliyor
Çerçeveyi çizenler, dünyanın her yerini sömürenler
Çerçevenin sınırlarını çağdaşlık kabul edenler sömürülenler
Batı fanusu var, özgür bağımlılar içinde zıplıyor
Batılı gibi, giyinmeyi, kuşanmayı, yaşamayı çağdaşlık sanıyor
Batılılar insanları öldürürken sus pus oluyor
Batıya karşı çıkanları görünce dili çözülüyor
Ülkemin birçok aydını için batıya karşı çıkmak, bu çağda ne demek?
Batı, dünyayı sömürse de, ırzımıza, namusumuza göz dikse de, batılının yaptığı insanlık demek
Böyle inanmak ne kadar geri kafalılık hiç düşündünüz mü?
Kiliseden verilen dinsel evlilik törenlerini çağdaşlık diyenleri gördünüz mü?
Deseniz biz Müslüman’ız bizde camiden verelim düğünlerimizi
Bakın görün o zaman, nasıl çıkacak ortaya gerçek yüzleri
Şeriat devleti İsrail’e yağ çekip methiye düzenden
Vatikan papasını görünce yüzleri gülenden
Müslümanları görünce, insanlığına üzülenden
Ne beklenir bilmiyorum
Havada kara bulutlar var onu biliyorum
Batının krallarına, kraliçelerine, prenslerine, prenseslerine âşık nesilden
Nasıl bir cumhuriyetçilik, laiklik, demokrasi anlayışı beklenir bilemem
Hani batılı filmler vardır
Her zaman kahramanlar bir erkek, bir kadındır
Erkek kahraman, kadını kurtarandır
Ödül olarak hemen kadını yatağa atandır
Anlayın işte, bu mantığı üreten şeytandır
Hani böyleleri, cumhuriyetçiliğin, laikliğin, demokrasinin yüz karalarıdır diyorsanız
Orasını bilemem, derim ki, ben bilemem, o kendi aranızda, iç sorunlarınız
Ben böyle cumhuriyetçiliğin, laikliğin, demokrasinin asla yanında değilim
Böyle bir sapkınlığa, köleliğe asla razı olmam, olamam derim
Bulutlar arasında saklambaç oynamayı severken
Kelimeler arasında saklambaç oynamayı sevmem
Doğruların her yerde söylenmediği bir ülkede yaşıyorum
Doğruları her yerde söylememek, iki yüzlülük değilmiş bunu öğreniyorum
İkiyüzlü bir eğitimle büyütüldüm,
İkiyüzlü bir siyasetle yönetildim
İkiyüzlü davranmaya mecbur edildim
İkiyüzlülüğe ne zaman yeter diyebilirim onu bilmiyorum
Tek bildiğim şey bulutlar üstünde, altında geziniyorum
Bugün sevgililer günüymüş duydunuz mu?
Çıkar ekonomisi birçok tuzak kurmuş okudunuz mu?
Sevginizi bir güne sığdırmış, kabul mü?
Paranızı, pulunuzu elinizden alacakmış zül mü?
Yo canım niye zül olsun ki?
Çağın gereği, tuzaklara düşmek değil mi?
Bakın televizyonlarda bir tellal çığırıyor, bağırıyor
Haydi! Kredi kartı mağdurları, taksit, taksit sevgi satın alınıyor
Limitler bir kat daha yükselmiş, cebinize banka kuruluyor
Biliyorum etrafımda güneşler doğsa da uyanmak baharlara kaldı
Karabulutlar gökyüzünü kaplasa da yağmurları yeryüzüne yağmadı
En iyisi, aşktan, meşkten söz etmek galiba
Bozuk bir düzende insanı, insanlığı aramak boşuna
14.02.2012 - İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 14.2.2012 00:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Çoban](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/02/14/bosuna-148.jpg)
Bozuk bir düzende insanı, insanlığı aramak boşuna
BAK BU SOZ COK TEHLIKELI USTADIM...ASIKLARLA MASUKLAR DARILMASIN SONRA
Ancak ; (şiirin final dizelerine göre) insanlığın aranılıp bulunamayacağı bir yerde söz edilmemesi gereken konuların en başında da sevgi gelir.
Şiir yüreğinizi kutluyorum, saygı ile ...
TÜM YORUMLAR (8)