Feryadın faydası yok geri dönmek imkânsız,
Ağla gözlerim ağla yaş dök boşu boşuna.
Hata senin suç senin şeksiz ve su-i zansız;
Dillerin lal mı oldu döndün mezar taşına.
Ummadığın bir anda darbe aldın devrildin,
Hazan yaprağı gibi rüzgârlarla savruldun.
Yenik bir ordu gibi her taraftan çevrildin;
Brütüs ler sevinir elbet gider hoşuna.
Tuttuğunu koparan attığını vuran sen,
Mazlumun yaşın silen yarasını saran sen.
Zalime baş kaldıran zulme karşı duran sen;
Hani Deli Dumrul’dun ne oldu duruşuna.
Sanki emanetçisin kendi canında mihman,
Güneşinde doğmuyor günün geceden yaman.
Tsunami yıkmayan duvar idin bir zaman,
Yıkılmış bent gibisin su gider akışına.
Etem-i bu sen misin tarif ettiğin kişi,
Sana da mı geçermiş fani dünyanın dişi.
Demek ki tutmaz artık bu yaranın dikişi;
Can dediklerin nerde kalmışsın tek başına.
04.02.2014.ANKARA.
İbrahim Etem EkinciKayıt Tarihi : 8.2.2014 03:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!