_ gök rengi
çıldırmış bakışlarını yerleştirmiş sese bürünmüş ruhuna
_ bostorgay
sıçradı birden bayıra
dallara yürüdü gözleri sararmış duman altından
Ben en çok sesindeki hüzne ağladım, baygın gözlerinin üstünde yanan anızlara acı fışkırdı. Hüzün yayıldı şimdi karaburuna, ekin tarlasından o küçük rüzgârla.
_ katiller
ikindiden çıkmış
sakalını sıvazlayıp seyrederken kavrulmuş balalarını
Kayıt Tarihi : 20.11.2017 09:25:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Bostorgay türküsü (Kırım) Bostorgay degen ayvanın da (boz serçe denen hayvanın), Cılgada bolur cuvası (su yatağında olur yuvası). Cavun cavsa sel alır da (yağmur yağsa sel alır), Ey, aruvum (ey güzelim), Cılay da kalır anası (ağlayıp kalır anası). Bir kışkene bostorgay da (bir küçük boz serçe) Boylap boylap su işe (uzanıp uzanıp su içer) Yarim anda men mında da (yarim orda ben burda da) Ey, aruvum (ey güzelim), Cilay da cilay kun keşe(ağlaya ağlaya gün geçer). Col yanında (yol yanında) bostorgay da Tarı da sepsem aşamay (darı da serpsem yemez) Siznin yaknın kızları da (sizin tarafın kızları) Ey, aruvum (ey güzelim), Biznin yakka uşamay (bizim taraftakilere benzemez)." _ Anız yakan, geleceğini yakar.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!