Kıyama kalkar
And içer;
Belki kıyamete kadar,
Hasret biçer.
Koparsa kıyameti,
Ne kıymeti kalır
İnsanlığın üzerine
Kesret düşer.
Akça saçlı kocamışlar
Yaman belirtir
Tevekkülü,
Kül ile bezemiş
Kor halindeki ateşi
Mihnet çeker.
Çaresizliğin şokunda
Kan tutar yüreklerini
”Biberon kadar sıcak
Bir çığlık…”
Dehşet saçar.
Kaldırımlar
Kan göletinde..
Pazarlar,
Ağarmış karanfil siluetinde
Günü kahpe bir pusu açar.
Hey Bosnalım;
Sırtındaki dağ mıdır?
Hain bir gölge mi?
Islık ve çığlık hortumunda
Hayaletler dolaşır
Kana ve gözyaşına bulaşan
Adımların nusret ister.
Uzağında değil,
İçinde yaşamaktayız,
Zamanın..
Zaman, insaf dilerken
İnsanlığın elini
İşret tutar..
KURBANLIK KOYUN
Kurbanlık koyun seçtiler bizi
Sıladan gurbete yol göründü
Bir garip oyun biçtiler bize
Beladan sohbete dil süründü
Sabır ilacını iç dediler
Gönül pencereni aç dediler
Son kalkan trenle göç dediler
Son durakta Azrail göründü! ..
Kayıt Tarihi : 11.7.2019 22:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!