Bosna Destanı Şiiri - Yorumlar

Arif Tatar
292

ŞİİR


44

TAKİPÇİ

Bu öyle bir kaçış ki? !
(6.04.1992-14.09.1995 tarihleri arasında geçen unutulmaz zulmün hikâyesidir...)

Bak,yine bir bayram, arefesinde;
Simsiyah bulutlar, hep üzerinde,
O derin yaralar, nice yerinde,
Pek yakındır ölüm, her nefesinde! ..

Tamamını Oku
  • Osman Öcal
    Osman Öcal 11.02.2010 - 14:22

    tebriklerimi sunuyorum bu anlamlı çalışmaya ali bey. selam ve dua ile.

    Cevap Yaz
  • Ayşe Okur
    Ayşe Okur 11.02.2010 - 14:17

    Bosnalı çocuk

    Gözünde donmuş akmıyor
    Yaşlar boncuk boncuk
    Babayı hiç bilmiyor
    Bosnalı çocuk
    Karnı aç açım diyemiyor
    Kırık bebeğine sarılıyor
    Çikolata şeker zaten bilmiyor
    Bosnalı çocuk
    Top yağmış mermi yağmış
    Mavi gökten üstüne
    Ne okulu ne evi kalmış
    Evsiz barksız
    Bosnalı çocuk
    Anası hedef olmuş hazırlıksız
    Pazar yerinde sırp kurşununa
    Yetimdi şimdide öksüz
    Bosnalı çocuk
    Hevesi oyun bahçesinde kalmış
    Boynu bükük benzi soluk
    Bu savaşı hiç anlamamış
    Bosnalı çocuk

    Ayşe Okur

    ....Yüreğinize sağlık bir bosna hikayeside benden olsun.....

    Cevap Yaz
  • Hacer Kozanlı
    Hacer Kozanlı 11.02.2010 - 13:19

    Ulusun ulusun, yele ulusun!
    Ey Türkoğlu Türk, sen, öyle ulusun! ..
    Bacaların tütsün, ellere tütsün,
    Asırları yırtan, büyük bir Türksün! ..
    _____________
    yüreğinize sağlık, beğeniyle okudum... tam puan...
    saygılarımla..

    Cevap Yaz
  • Aydın Suyak
    Aydın Suyak 11.02.2010 - 12:45

    Selamun aleykum.
    Müslüman kardeşlerimizin çektiği zülümlere duyarlılğınızı çok takdirle karşılıyorum üstad ALLÂH (cc.) sizden razı olsun.
    Cenab'ı Hâk cümle dünya üzerinde yaşıyan Mülümanları,
    zülme uğratmasın yaşananlar en acı gercek mağlesef..
    Mevlanın hikmeti süal olunmaz nediye(amma ibret almalıyız) Dine,Vatana, Millete sahip olmalıyız hep,
    birlikte İNŞEALLÂH Amiin..

    Cevap Yaz
  • Selami Tıraşlar Elazığ
    Selami Tıraşlar Elazığ 11.02.2010 - 12:17

    Güzel calışma kutlarım antolojıme aldıım tam puanla degerlendırım saygılar

    selami

    Cevap Yaz
  • Rabiye Tanrıverdioğlu
    Rabiye Tanrıverdioğlu 11.02.2010 - 12:17


    S.A YÜCE ALLAH sizden razı olsun .ALLAH müminleri korusun.Duyarlı Yüreğe Tebrikler olsun

    Cevap Yaz
  • Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu
    Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu 09.02.2010 - 22:00

    DUYARLI YÜREĞİNİZİ KUTLARIM ARİF BEY BEĞENİYLE OKUDUM İLHAMINIZ BOL KALEMİNİZ DAİM OLSUN SAYGILARIMLA +10PUAN

    Cevap Yaz
  • Fatima Humeyra Kavak
    Fatima Humeyra Kavak 09.02.2010 - 11:45

    Bosna Destanı

    Bu öyle bir kaçış ki? !
    (6.04.1992-14.09.1995 tarihleri arasında geçen unutulmaz zulmün hikâyesidir...)

    Bak,yine bir bayram, arefesinde;
    Simsiyah bulutlar, hep üzerinde,
    O derin yaralar, nice yerinde,
    Pek yakındır ölüm, her nefesinde! ..

    Zulmün girdabında kalıp boğulma,
    Saklarım koynumda ümitsiz olma,
    Haydi geç olmadan çıkıverip gel,
    Çepçevre sarılan şu dikenli tel! ..

    Bu acı teninde o kadar değil,
    Eğilme zalime gitsen de il il,
    Sakın ha üzülme geçer bu hüzün,
    Haydi artık sil de akmasın gözün! ..

    Dönüp de şöyle bir, bak geriye bak!
    Neler olmuş neler, dön bir daha bak!
    Titrerdi iliğin, bu insanlığın;
    Olmadı böylesi, aşağılığın! ..

    Bu kaçış son olsun, ağlama ana,
    Bizi koymayasın, ıssız yabana,
    Beni de yollayın, anavatana,
    Gönlümce yatayım, bağrına ana! ..

    Götürsün, süpürsün; rüzgârın beni,
    Nefes nefes gülün, koklarım seni,
    Bayrağın altına, koyarım seni,
    Koş haydi koş durma, beklerim seni! ..

    Öyle duyuldu ki figanın öyle,
    Neydi o göğsüne, sardığın söyle? ..
    Haykırsan âleme, yapılan zulmü,
    Hele o kalpleri, yıkan ölümü! ..

    (3.04.1999-Adana)

    Çırpınıp inlersin, yakan ayazda,
    Sana ne mutlu ki dilin niyazda,
    Sarılmış tenine, dikenli telin;
    Bir ucu derine, batmış ki telin! ..

    İşte Saraybosna, sonra Kosova,
    Girecek sıraya, başka bir ova,
    Duysun artık yeter; gürzün sesini,
    Versin versin versin, son nefesini! ..

    Ecdadım atını, öyle sürerdi,
    Kaleler dayanmaz, deler geçerdi;
    Şimdi de duyarsın, onun sesini,
    Görmezsin insanın, hiç böylesini! ..

    Sen, Türkoğlu Türksün; nerde o sesin? !
    O, ürperten sözün; beynine girsin!
    Korkuyla yerinde, dövünsün dursun...
    Bunu sana eden, Allah'tan bulsun! ! !

    Destanlar yazıldı; senin uğruna,
    Mühür vurulsa da onun alnına,
    Sinecek mutlaka, köhne bir yere,
    Nice can alanlar; gelsin gözlere! ..

    Bu zulüm hiç bitmez; çıkıp gideyim...
    Bak karşıda benim, var bekleyenim;
    Bayrağın altına, koyarım seni,
    Koş haydi koş durma, beklerim seni! ..

    Bu kaçış sondur son, ağlama ana,
    Bizi koyma sakın, üryan yabana,
    Beni de yollayın, anavatana,
    Gönlümce yatayım, bağrına ana! ..

    Ulusun ulusun, yele ulusun!
    Ey Türkoğlu Türk, sen, öyle ulusun! ..
    Bacaların tütsün, ellere tütsün,
    Asırları yırtan, büyük bir Türksün! ..

    Türksün; Türkoğlusun, bu mefkurenin,
    Tek ümidi oldun, son makberenin,
    Gün, o gündür o gün; bugün senindir!
    Onu gömdüğün gün, kalbin serindir! ..

    Ettim şikâyeti, bir tek Allah'a,
    Bitmedi bitmedi bitmedi daha;
    Sözün gerisini taze sabaha...
    Ermelisin artık, sen de felaha! ..

    Avaz avaz yazdı, Türabi yine,
    Katılın şairler, tarihi güne,
    Utanç köprüsünü, devirmek için;
    Bugün hücum günü, şehitlik için! ..

    (13.04.1999-Adana)

    Arif Tatar


    (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
    ------------------
    Bu şiirin hikayesi:

    Bu şiir Bosna için yazılmıştır... O günden beri zulümler hiç mi hiç bitmedi... Dün... Bugün... Yarın! .. Yine ölenler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar... o günleri hiç unutmayalım...

    Üç yıl boyunca Sırplar uluslararası hiçbir konvansiyona kulak asmayarak insanlık dışı uygulamalarını pervasızca sergilediler. Soykırım ise savaş başladığından beri Sırpların başvurduğu yegane savaş yöntemiydi. Daha savaşın ilk evrelerinde Nisan 1992’de Srebrenitza’nın hemen dışında bulunan Bratunac köyünde yaklaşık 350 Bosnalı Müslüman Sırp paramiliterleri ve özel polis güçleri tarafından ölümcül işkenceye tabi tutulmuş ve katledilmişti.

    Miloseviç’in eski korumalarından Nasır Oriç’in kurduğu Müslüman direniş örgütü ilk yıllarda Srebrenica’yı var gücüyle savundu. Dünyanın en büyük ordularından biri olan Yugoslavya ordusunun tüm imkanlarını kullanan Sırplara karşı Müslümanlar bölgeye uygulanan ve en çok kendilerinin zarar gördüğü ambargodan ötürü hafif silahlarla ve az sayıda mermi ile karşı koymaya çalışıyordu.

    Bosna Savaşı’nın sonlarına doğru Müslümanların birçok cephede zafer kazandığı bir sırada öne çıkarılan Dayton Barış müzakereleriyle savaşın sona ereceğini gören Sırplar, avantaj elde etmek için iki stratejik kent olan Gorajde ve Srebrenica’yı ele geçirmek maksadıyla bütün güçleriyle bu iki kente saldırdılar ve tarihin gördüğü en büyük katliamlardan birini tüm dünyanın seyirci bakışları arasında sergilediler. BM tarafından güvenli bölge olarak ilan edildikten iki yıl sonra Srebrenica, 1995 yılının yaz ayında II. Dünya Savaşı’ndan sonra meydana gelen en büyük toplu katliamının kurbanı oldu.

    Uluslararası camianın olanlar karşısındaki tepkisizliği Sırplara cesaret vermiştir. Srebrenica çevresindeki ilk toplu mezarları ortaya çıkararak Pulitzer Ödülü kazanan Amerikalı gazeteci David Rohde bu tavrı eleştirerek şöyle dedi: “Uluslararası camia taraflı bir şekilde binlerce insanı silahsızlandırmış ve sonra da onları en azgın düşmanlarına teslim etmiştir. Srebrenica, uluslararası camianın felaketin uzağında durduğu bir durum değildir. Aksine, uluslararası camianın eylemleri katilleri cesaretlendirmiş, onlara yardım etmiş ve işlerini kolaylaştırmıştır... Srebrenica’nın düşmesi gerçekte olması gereken bir durum değildi. Binlerce iskeletin Doğu Bosna’da oraya buraya saçılmasına hiç gerek yoktu. Binlerce Müslüman Bosnalı çocuğun Sırplar tarafından boğazlanmış babalarının, dedelerinin, amcalarının ve kardeşlerinin hikayesi ile büyümesine hiç gerek yoktu.” [1]

    (Bu bir alıntıdır...)

    Orada ölenlere dualarınızı eksik etmeyin... Allah, böyle zulümleri bir daha göstermesin... Fakat, her zaman uyanık olalım! ..




    --------


    Zulüm her nereye girdi ise, gözyasi, aci ve keder birakmis, bu destansi siirinizde de bunlari görüyorum...

    Rabbim mazlumlarin yâr ve yardimcisi olsun Arif hocam, duyarli yüreginizden Allah razi olsun...

    Kaleminiz hep yazsin dogrulari, zira dogru kalemlere ihtiyacimiz var....

    Cevap Yaz
  • Yıldırım Yorulmaz
    Yıldırım Yorulmaz 09.02.2010 - 11:00

    Zulüm görmüş milletin kanları ile suladığı toprak vatandır.
    Bu öyle bir vatandır ki nesillere intikal eder ve değeri hiç bir zaman kaybolmaz.
    Vatanım demek ne kadar güzeldir
    Vatana sahip çıkmak ise erdemdir
    ************KUTLUYORUM*******************

    Cevap Yaz
  • Bekir Karaçam
    Bekir Karaçam 14.01.2010 - 12:15



    Yüreğine sağlık değerli kardeşim duygu yüklü bir şiirdi kalemin daim ömrün varolsun tam puanla selamlar

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 64 tane yorum bulunmakta