Bosna Destanı Şiiri - Arif Tatar

Arif Tatar
292

ŞİİR


44

TAKİPÇİ

Bosna Destanı

Bu öyle bir kaçış ki? !
(6.04.1992-14.09.1995 tarihleri arasında geçen unutulmaz zulmün hikâyesidir...)

Bak,yine bir bayram, arefesinde;
Simsiyah bulutlar, hep üzerinde,
O derin yaralar, nice yerinde,
Pek yakındır ölüm, her nefesinde! ..

Zulmün girdabında kalıp boğulma,
Saklarım koynumda ümitsiz olma,
Haydi geç olmadan çıkıverip gel,
Çepçevre sarılan şu dikenli tel! ..

Bu acı teninde o kadar değil,
Eğilme zalime gitsen de il il,
Sakın ha üzülme geçer bu hüzün,
Haydi artık sil de akmasın gözün! ..

Dönüp de şöyle bir, bak geriye bak!
Neler olmuş neler, dön bir daha bak!
Titrerdi iliğin, bu insanlığın;
Olmadı böylesi, aşağılığın! ..

Bu kaçış son olsun, ağlama ana,
Bizi koymayasın, ıssız yabana,
Beni de yollayın, anavatana,
Gönlümce yatayım, bağrına ana! ..

Götürsün, süpürsün; rüzgârın beni,
Nefes nefes gülün, koklarım seni,
Bayrağın altına, koyarım seni,
Koş haydi koş durma, beklerim seni! ..

Öyle duyuldu ki figanın öyle,
Neydi o göğsüne, sardığın söyle? ..
Haykırsan âleme, yapılan zulmü,
Hele o kalpleri, yıkan ölümü! ..

(3.04.1999-Adana)

Çırpınıp inlersin, yakan ayazda,
Sana ne mutlu ki dilin niyazda,
Sarılmış tenine, dikenli telin;
Bir ucu derine, batmış ki telin! ..

İşte Saraybosna, sonra Kosova,
Girecek sıraya, başka bir ova,
Duysun artık yeter; gürzün sesini,
Versin versin versin, son nefesini! ..

Ecdadım atını, öyle sürerdi,
Kaleler dayanmaz, deler geçerdi;
Şimdi de duyarsın, onun sesini,
Görmezsin insanın, hiç böylesini! ..

Sen, Türkoğlu Türksün; nerde o sesin? !
O, ürperten sözün; beynine girsin!
Korkuyla yerinde, dövünsün dursun...
Bunu sana eden, Allah'tan bulsun! ! !

Destanlar yazıldı; senin uğruna,
Mühür vurulsa da onun alnına,
Sinecek mutlaka, köhne bir yere,
Nice can alanlar; gelsin gözlere! ..

Bu zulüm hiç bitmez; çıkıp gideyim...
Bak karşıda benim, var bekleyenim;
Bayrağın altına, koyarım seni,
Koş haydi koş durma, beklerim seni! ..

Bu kaçış sondur son, ağlama ana,
Bizi koyma sakın, üryan yabana,
Beni de yollayın, anavatana,
Gönlümce yatayım, bağrına ana! ..

Ulusun ulusun, yele ulusun!
Ey Türkoğlu Türk, sen, öyle ulusun! ..
Bacaların tütsün, ellere tütsün,
Asırları yırtan, büyük bir Türksün! ..

Türksün; Türkoğlusun, bu mefkurenin,
Tek ümidi oldun, son makberenin,
Gün, o gündür o gün; bugün senindir!
Onu gömdüğün gün, kalbin serindir! ..

Ettim şikâyeti, bir tek Allah'a,
Bitmedi bitmedi bitmedi daha;
Sözün gerisini taze sabaha...
Ermelisin artık, sen de felaha! ..

Avaz avaz yazdı, Arifî yine,
Katılın şairler, tarihi güne,
Utanç köprüsünü, devirmek için;
Bugün hücum günü, şehitlik için! ..

(13.04.1999-Adana)

Arif Tatar
Kayıt Tarihi : 9.7.2008 09:58:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bu şiir Bosna için yazılmıştır... O günden beri zulümler hiç mi hiç bitmedi... Dün... Bugün... Yarın! .. Yine ölenler, çocuklar, kadınlar, yaşlılar... o günleri hiç unutmayalım... Üç yıl boyunca Sırplar uluslararası hiçbir konvansiyona kulak asmayarak insanlık dışı uygulamalarını pervasızca sergilediler. Soykırım ise savaş başladığından beri Sırpların başvurduğu yegane savaş yöntemiydi. Daha savaşın ilk evrelerinde Nisan 1992’de Srebrenitza’nın hemen dışında bulunan Bratunac köyünde yaklaşık 350 Bosnalı Müslüman Sırp paramiliterleri ve özel polis güçleri tarafından ölümcül işkenceye tabi tutulmuş ve katledilmişti. Miloseviç’in eski korumalarından Nasır Oriç’in kurduğu Müslüman direniş örgütü ilk yıllarda Srebrenica’yı var gücüyle savundu. Dünyanın en büyük ordularından biri olan Yugoslavya ordusunun tüm imkanlarını kullanan Sırplara karşı Müslümanlar bölgeye uygulanan ve en çok kendilerinin zarar gördüğü ambargodan ötürü hafif silahlarla ve az sayıda mermi ile karşı koymaya çalışıyordu. Bosna Savaşı’nın sonlarına doğru Müslümanların birçok cephede zafer kazandığı bir sırada öne çıkarılan Dayton Barış müzakereleriyle savaşın sona ereceğini gören Sırplar, avantaj elde etmek için iki stratejik kent olan Gorajde ve Srebrenica’yı ele geçirmek maksadıyla bütün güçleriyle bu iki kente saldırdılar ve tarihin gördüğü en büyük katliamlardan birini tüm dünyanın seyirci bakışları arasında sergilediler. BM tarafından güvenli bölge olarak ilan edildikten iki yıl sonra Srebrenica, 1995 yılının yaz ayında II. Dünya Savaşı’ndan sonra meydana gelen en büyük toplu katliamının kurbanı oldu. Uluslararası camianın olanlar karşısındaki tepkisizliği Sırplara cesaret vermiştir. Srebrenica çevresindeki ilk toplu mezarları ortaya çıkararak Pulitzer Ödülü kazanan Amerikalı gazeteci David Rohde bu tavrı eleştirerek şöyle dedi: “Uluslararası camia taraflı bir şekilde binlerce insanı silahsızlandırmış ve sonra da onları en azgın düşmanlarına teslim etmiştir. Srebrenica, uluslararası camianın felaketin uzağında durduğu bir durum değildir. Aksine, uluslararası camianın eylemleri katilleri cesaretlendirmiş, onlara yardım etmiş ve işlerini kolaylaştırmıştır... Srebrenica’nın düşmesi gerçekte olması gereken bir durum değildi. Binlerce iskeletin Doğu Bosna’da oraya buraya saçılmasına hiç gerek yoktu. Binlerce Müslüman Bosnalı çocuğun Sırplar tarafından boğazlanmış babalarının, dedelerinin, amcalarının ve kardeşlerinin hikayesi ile büyümesine hiç gerek yoktu.” [1] (Bu bir alıntıdır...) Orada ölenlere dualarınızı eksik etmeyin... Allah, böyle zulümleri bir daha göstermesin... Fakat, her zaman uyanık olalım! ..

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Nermin Seyratlı
    Nermin Seyratlı

    Bosna... Bosna'ya gittiğimde, oradaki zalimliği yakından inceleme fırsatım oldu. Anlatılanlar kan dondurucuydu. Saraybosna'da bütün binalarda binlerce kurşun izi hala duruyordu. Avrupa'dan gelen diğer canilerle birlikte, (bugünlerde Güneydoğu'da gördüğümüz gibi) keskin nişancılarla zevk için insanları nasıl öldürdüklerini anlattılar. Büyük bir insanlık dramı yaşanmıştı. Kadınların, genç kızların yaşadıklarını anlatmaya dilim varmıyor. Bu anlamlı şiirinizi yürekten kutluyorum. Kaleminiz susmasın Arif Tatar Bey.

    Cevap Yaz
  • Serap Irkörücü
    Serap Irkörücü


    Bütün dünyanı seyrettiği, 'medeniyetin beşiği' denilen Avrupa'nın ortasında, hem de bu çağda yaşanan insanlığın en büyük utançlarından biridir Bosna' da yaşananlar.... Acıları hâlâ yüreklerde....

    Bu günleri dizelere döken duygulu yüreğinizi ve güçlü kaleminizi kutlarım Arif Bey... Saygılarımla.....

    Cevap Yaz
  • İbrahim Kurt
    İbrahim Kurt

    Bak,yine bir bayram, arefesinde;
    Simsiyah bulutlar, hep üzerinde,
    O derin yaralar, nice yerinde,
    Pek yakındır ölüm, her nefesinde! ..
    -----Arif hocam yürek sesiniz hiç susmasın sizi ve bu güzel anlamlı şiirinizi kutluyorum saygılar sunuyorum.

    Cevap Yaz
  • Mahmut Ünsal
    Mahmut Ünsal

    Arif beyefendi.Kardeşim.
    Uzun zamandır rahatsızlığım nedeni ile siz kardeşlerimden ayrı kaldım. Elhamdülillah.Rabbim şifa verdi aranıza döndüm.Bu harika eseri okudum.Fevkalade müthiş bir şiir ve taktire şayan sizin duyarlılığınız.Sizi canı gönülden tebrik ediyorum.Saygı selam ve muhabbetlerimi arz ediyorum. ++

    Cevap Yaz
  • Fatih Ataşçi
    Fatih Ataşçi

    Bosna'daki zulme karşı kayıtsız kalmayan değerli kalemi kutlarım. Ant++10

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (64)

Arif Tatar