Katlanılmaz bu zulme, “sus” diyorsan delisin,
Ben ahmağım öylemi? Sende serserisin.
“Boş ver” demek yanlış, ırkı ne olursa olsun.
Türk mü olmalılar, niye “belalarını bulsun”?
“Niye biz”, elbette var onca Müslüman ülke,
Din kardeşlerin yanıyor, bu mu İslam da ilke?
Hani, "bütün Müslümanlar kardeş” diyordun.
Anadolu’dan ibaret mi, yalnız senin yurdun?
Irkçılık lanetlendi, ta bin dört yüz yıl önce?.
Yirmi birinci asırda, nedir bu ilkel düşünce?
Ecdat nasıl ve niçin fethi etti onca yurdu?
Çekemedi altı asır haçlı, haset etti kudurdu
Hayasızca, “benim kavgam değil” diyorsun,
Bu kavga, bizim kavgamız artık biliyorsun.
Küçücük yavrucuklar, çözemediler o sırrı,
Kundak bezi sandılar, kanlı kefen hasırı.
Ne sor ne söyleyeyim, gözleri kör etti yaşlar
Evlat diye sineye basıldı, kolları kıran taşlar.
Bugün onlara ise yarın sana, Allah korusun.
Dün gölgen den korkanlardan, korkuyor sun?
Sen hala hem kaygısız, hem hayasızca gül
Bir gün bu diyarda, gül bulamayacak bülbül.
1995
Kayıt Tarihi : 24.3.2009 15:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sırpların bosnayı işgali ile başlayan süreçte katliamlara seyirci kalan ülkeler için yazdığım bir şiir
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!