Boşluklar Boşdurmuyor - Garib Çoban

Engin Demirci
937

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Boşluklar Boşdurmuyor - Garib Çoban

Boşluklar Boşdurmuyor - Garib Çoban

Teheccüt vakti eşi bulunmayan, özel motifler sunar aynı telaşla şems vakti duadaki insanı hüda davet eder.
Gün erken doğuyor, rüyaları yağma olmuş olanlar arasında gönüllere sefer edenlere.
İki dünya arasında oyalanmaktan hoşlanmıyor gönül.
Kim dilerse aşk ile yâr olsun, ağyâr olmasın.
Sevgi görmek için; kendimize ve değerlerimize ihanet etmek zorunda değiliz.
Mutluluğundan yüksek sesle bahsetme; zira hasedin uykusu çok hafiftir.

Aşk, zannederler ki iki tenin buluşması ile anlamlı olmakta!.
Kapalı gözlerle bakılan görülen şey değildir.
Aşk yanmak ve gözlerde yaş olup akmaktır ki,
O gözyaşları ta içerden gelen yangının dumanıdır, alazıdır!...
Geçmekte olan ömürden fazla bir şey bekleme, gelmekte ve yakın olan yolculuk için hazırlık yap.
Çünkü ondan sonra uzak ve belki hiç sonu olmayan bir yolculuk bağlayacaktır.
Mutluluğundan yüksek sesle bahsetme; zira hasedin uykusu çok hafiftir.

Kimse olduğu yerden memnun değil.
Beyhude tükenen ömründen, hayalleri ile arasındaki mesafeden, tekrar ve tekrar yıkılan ümitlerinden memnun değil kimse.
Ama belki de bu dünya, memnun olma dünyası değildir.
Bin türlü sefahat içinde olsan bile, yine de kalbine bir kıymık batacak.
Yanmasını bilmek gerek Aşk ateşinde!..
Erişince zâtına özle onu, nasibimiz kadar elhamdülillah.
Mutluluğundan yüksek sesle bahsetme; zira hasedin uykusu çok hafiftir.

Sevgi şüpheye yer bırakmayacak kadar doludur.
İyilik de kötülük de hepsi Allah'tandır. (Nisa -78) 
Bazen La faile illAllah bazen ancak kendini öv ,kendini kına.
Mertebe meselesi demek istiyorum.
Ama araftayım.
Bir o, bir bu.
Mutluluğundan yüksek sesle bahsetme; zira hasedin uykusu çok hafiftir.

Teheccüt vakti kendini tadılmamış derin bir hazza bırak.
Bunlara mecbur hissettirildiğimiz yerde; içten ve gerçek bir sevgi değil, zaaflardan yararlanma ve koşullu bir ihtiyaç karşılama hali vardır.
Ey aşk!..
Seni senelerce yaban ellerde, hoyrat dillerde aradım.
Oysa bendeymişin bilememişim.
Oyalanmışım.
Kalakalmışım!..
Mutluluğundan yüksek sesle bahsetme; zira hasedin uykusu çok hafiftir.

Kendi yolumuzda giderken, diğerleri başlangıç ya da varış noktamız değil.
Ne kadar da keşke birikiyor içimizde.
Keşke olsaydı, yapmasaydım keşke, bir adım daha atsaydım veya maziye dönebilsem keşke.
Olduğumla olmadığım arasındaki boşluğum!..
Düşlediğimle hayatın beni yarattığı şey arasındaki boşluğum.
Hiçbir şey olmayan şeyler arasındaki soyut ve fiziksel anlamım, orada ben de bir hiçim.
Hissettiğimde nasıl bir huzursuzluk, düşündüğümde nasıl bir huzursuzluk, istediğimde nasıl bir işe yaramazlık!..
Mutluluğundan yüksek sesle bahsetme; zira hasedin uykusu çok hafiftir.

İnsan bir kimsenin niyetini sezebilir, bilinmezi bir ilhamla bilebilir.
Hislerin hükmünde hata da yapabilir.
Ya da türlü belanın dahlindeyken, kalbinde beliren bir umutla yoluna devam edebilir.
Bunları akılla açıklayamazsınız.
İnsandan kalbi çıkarırsanız, insanı açıklayamazsınız.
İşte o zaman insan!..
Keşke bu hayatım için bir şeyler yapıp gönderseydim! der. Fecr,24)
İnsan daima, ikinci ihtimâlin daha güzel olabileceğine inanmak istiyor.
Ve öldüğünde, bir keşke daha kalacak içinde; bir hayat daha yaşayabilseydim keşke.
Sevgili dinlenme ve ilham noktalarımız olsun.
Mutluluğundan yüksek sesle bahsetme; zira hasedin uykusu çok hafiftir.

İçinden sen sevemezsin diyen bir ses duyarsan.
Gönlüme sevmeyi öğrettin, yüzüme gülmeyi öğret.
O zaman kesinlikle kendine bir iyilik yap.
Güzel bir emelin varsa, onu sakla!..
Kimselere söyleme!..
Zira hased pusuda bekler ve şeytan dahi buna mani olmak ister.
Nitekim muvaffakiyetin onda biri çalışmakta, onda dokuzu da gizlemekte ve tevekküldedir.
Sırrını nadana izhar etme, canan elden gider, demişler.
Aklındaki korkular tarafından itilip kakılma, kalbindeki hayaller tarafından yönetil.
Kabul olmuş bir duayla gönlümdeki sevgiliyle hakikaten karşılaşabilmem için öncelikle kendimi bulmuş olmam gerekir.
Mutluluğundan yüksek sesle bahsetme; zira hasedin uykusu çok hafiftir.

Anlaşılmak mı istiyorsun?..
Bize de tek bu gerek zaten!..
Kendini anla, o zaman yeterince anlaşılmış olursun.
O iş seni yeterince oyalar.
Aynanın karşısına geç seni seviyorum de ve o ses susacaktır.
Ne kaçırıyorum derdine düşüp kendimizi kaçırmayalım.
Başkası'yla hakikaten karşılaşabilmem için öncelikle kendimi bulmuş olmam gerekir.
Yolumuz açık, kendimize ait olsun.
İşini Allah'a havale et ve O'ndan gelecek ferahlığı bekle!..
Mutluluğundan yüksek sesle bahsetme; zira hasedin uykusu çok hafiftir.
(Y.ed - Olduğum Gibi Kim Görebilir Beni Albümü)

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 19.6.2023 01:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Evladım!.. İnsan kulağından zehirlenir. Her duyduğuna inanma!.. Şeyh Edebali

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı

    Kâinatın her zerresi¸ Allah'ın tecelli aynasıdır.
    Tüm mevcudata mazhar¸ Hakk'ın tecellisine
    zahir denilir. Kemâl sahibi kişiler her yerde ve
    her şeyde zahir olan o cemali sever. O kemâl
    derecesine vasıl olamayanlar ise aynaya bakanı
    değil aynayı severler. Dolayısıyla zahirden gaflet
    edip mazhara muhabbet beslerler. Muhabbet ve
    bağlılıklarından kendilerini kaybeder¸ kâinatı¸ hatta
    kendilerini bile maşukundan ibaret görecek hâle gelirler.
    Mecnun adıyla tanınan Kayş işte bu çeşit âşıklardandır.
    Son zamanlarında ziyaretine gelen Leylâ'yı tanıyamamış¸
    Fuzûlî'nin ifadesi ile;

    Bende olan âşikâr sensin¸

    Ben hod yoğum¸ ol ki vâr sensin!..

    Ger ben¸ ben isem; nesin sen ey yâr!..
    Ver sen¸ sen isen; neyim men-i zâr!..

    Evet güzel şairim
    Gönül seli aktı geçti
    Gönlümü yıktı geçti.

    TEBRİKLER SAYIN DEMİRCİ

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    "İnsandan kalbi çıkarırsan,
    Sağır bir duvar kalır..."

    Hisler, kalbin yaydığı "manyetik alanlardır.."
    Aynı alanı paylaşanların birbirini duyduğu
    Anladığı.

    Kalbe giden yolun başlangıcı "gözlerle kulaklardır..."
    Gördüğüne inan
    Duyduğuna değil!

    Duymanı istediğini söyler çünkü bazı ağızlar,
    Zehirlidir onların dili!

    Ol nedenle,
    "Gülümsediğini görsünler fakat,
    Mutluluğun kaynağını duymasınlar!"

    Nifak,
    O kaynakla arana sokulan "zehrin" ta kendisidir!

    Sakınmalısın...

    Ne kadar yalın ve gerçeğin izdüşümü bunlar
    Yaşadık, yaşıyoruz ve daha çokça yaşayacağız,
    Anlaşılan...

    Tebrikler Engin Bey...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Engin Demirci