Boşluk, içinde içini tüketen, büyüdükçe, zaman geçtikçe yorgun diz kapaklarında biraz daha güçsüzlükle, kaybolduğun...
Boşluk,
içimden azalıp, tükenip varlığın tümü,
içimde içimi tüketip büyüyen bir boşluk.
boşluk.
yürüdükçe çoğalıyor, ve çoğaldıkça azalıyorum.
nefes aldıkça ölmek gibi,
nefes almamalı.
Ne dumanın ciğerlerine giden kısmı,
ne yudum yudum damarlarına dolan alkol,
hiç bir şey durdurmuyor,
zaman, geçtikçe acı büyüyor ve büyüdükçe azalıyorsun.
boşluk.
Damarların çekiliyor, hava soğuyor,
vapurun arkasında ciğerlerin iflas ederken,
göğüs uçlarından kan kaybedermiş gibi kanıyorsun,
zaman,
geçtikçe yorgun diz kapaklarında biraz daha güçsüzlükle,
içinde sen küçüldükçe büyüyen bir boşluk.
Ağlamak hiçbir şeyin çözümü mü?
ölümüme ağıt yakmak senin için teselli mi,
boşluğun büyümesini durdurmaya çalışırken?
durdu,
zaman akmayı bırakıp gitmişken,
yalnız bir sessizlik ezgisi,
ayın ne aydınlık yüzünde, ne de tenin karanlığında...
Boşluk,
içini içine çekip tüketen,
ne duman ne zaman, herşey anlamsızlaşana kadar,
her şey boşluk olana kadar,
gece yada gündüz içinde bir şey kalmayana kadar,
içinde devasa bir boşluk,
yaşamasam kime ne?
Kayıt Tarihi : 7.9.2006 22:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!