Bir varsayım üzerine sana geleceğim günü beklemekteyim. Beni kucağına alışını kızım deyişine , dizine başımı koyuşuma canımı adadım. Olmuyor be annem sanki doğuşumdan kırılmış yüreğim , hep bir sızı , hep bir karamsarlık. Nedeni ,niçini pek belli olmayan. Güne uyanırken ağrısız ,sızısız kalktığım zamanlar sayılı. Doğuşumun çilesi ruhumu ve bedenimi hapis almış gibi. Çok sorguladım neden diye. Hep cevapsız kaldı, bıraktım sorgulamayı derken ara ara yine sorguluyorum. Bazen de bende böyleyim diyorum. Sonra yine neden diye sorguluyorum. Bırakmalıyım artık sorgulamayı , olduğu yerden kopmalı ip. Düğüm düğüm olan boğazım, yaralı yüreğim , kırgın bedenimle devam ediyorum nefes almaya. İçimdeki çocuk bazen uyandırıyor beni. Ben buradayım yaşıyorum diyor ama ne çare , kulak asmıyorum assam ne fayda istedikleri o kadar masum ki ama Dünya'daki insanlar masum değiller. O orada tertemiz kalmalı, annesine kavuşuncaya kadar.
Çaresizlik benim bildiğim değilmiş yada çaresizliğinde evreleri varmış. Benim yüreğim hangi evrede bilmiyorum ama en büyük çaresizliğimin ne olduğunu ve hiçbirşey yapamayışımı biliyorum. Elim kolum bağlandı senin gittiğini hissettiğim andan beri. Sen gitmeden önce , umudum vardı sen gittikten sonra umudum da seninle birlilkte gitti. Tam senin yanında toprağa bıraktım onuda. Çaresizliğim babamın dizleri üzerine çöküp bir avuç toprak atışıyla alevlendi. Ve orada o anda seni toprağa kavuşturmaları ve benim yanında değil başında oluşum. Bir çok şeyi hatırlamıyorum sanki bedenim oradaydı ama ruhum nerelerdeydi bilmiyorum. Beynim sadece komutları algılıyordu. Gel , kalk, gidelim. Bir robot gibiydim tek farkım gözümden gelen yaşlardı. Onlara hiçkimse hakim olamıyordu. Dumura uğramak dedikleri bu olsa gerek. içimde üst üste yığılmış o kadar kelime var ki boğuyor beni. Bazen hiç susmadan konuşmak , bazen hiç konuşamayacak gibi lal kesiliyorum. Orta bir nokta olmalı ama bulamıyorum. Kırılganlığım , hislerim ve beni esir alan acı arasında kendime bir yer bulmaya çalışıyorum. İnan şimdi gitsem diyorum yok olsam , yada hiç olmasam birçok şey bana sorulmadı, sorulsaydı süreç nasıl işlerdi pek bilmiyorum. Nefes almamı da engelleyen birşeyler var beni boğuyor. Yaşamak yoruyor beni. Gitmek ve kalmak arasında ince bir çizgi değil ama ucu bucağı olmayan bir yerdeyim. ne yana döneceğimi bilmiyorum. Sana gelmek istiyor ama seni görebilme ihtimali için ecelin gelmesini bekliyorum.
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta