Boşluğunda savrulurken nedensiz kederlerin,
Ya da sarhoş, avunurken “son”lu sevinçlerle…
Bana bir şeyler anlatır tavrı, gidenlerin.
Mutluluk aynı gemide, sanki gidenlerle…
Şimdi çok yavan gelir, kalmaya nedenlerim…
Yıkılırken ruhumda dayandığım dengeler…
Mantığım, avucunda iskambil kâğıtları…
Kader bir adım atar, insanlar hep sendeler.
Bir acizlik şarkısıdır aslında ağıtları…
Kime, ne diyebilir, şu iskambilden evler?
Kendimi taş sanırdım, billurdan farksızmışım.
Meğer ne de çürükmüş, şu insan dedikleri…
“Ben, ben” diye söylerdim. Edepsiz, arsızmışım!
“Ben” diyecek kadar yok, beşerin ettikleri…
Umurunda mı dünyanın yokmuşum, varmışım?
Yalanlarım hep söndü, yaş otuza varırken…
Yolumun yarısı değil, sanki tamamı bitti.
Bir elveda demedi, şu gençliğim giderken.
Yalnız gençliğim değil, sanki hayatım gitti.
Bana bir şey getirir mi, ihtiyarlık gelirken?
Kayıt Tarihi : 11.8.2010 13:09:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Levent Ay](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/08/11/boslugunda-savrulurken.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!