Boşluğun Çağrısı Şiiri - Yahya Oğuz

Yahya Oğuz
43

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Boşluğun Çağrısı

Bu ikindinin damarlarıma kastı var
Anlamsızlık nöbetlerimi çağırmış
Erken istiyor ışığımı ve arsızca kısalıyor
Gözlerimde yoğun bulutlar bekleşir aniden
Bir tiksinti kalabalıklarda, leşlerden bulaşma
Bütün simalarda başka varlıkların kiri
Unuttum bir anda gökçek kadınları
Gönül tahtındakileri, kutsal görüntüleri
Vücudumun aşağı tarafı bile
Eşikte kaybolup dönemeyen bir kedi
Veçhemde güneşe aldırmaz vakum
Akşamı beklemeyen bir heybetle
İniyor kubbeme, lügati yakmış
Hiç bu kadar kudretli olmamıştı
Soruyor, nereye gitmeliyiz
Nasıl bilirim kendime verilecek cevabı

Kamburumda doğuya has bir ezgi
Batının keşfettiği bir boşlukla uyuşuyor
Müziği baştan yaratıyor uğultum
Sesimi kullanmak gelmiyor içimden
Tıka basa anlamsız bir hüzünden
Olağana kaçırmak için yüzümü
İçimde absürd ama vakte uyan bir bağırış
Ne de olsa her gün dilendiğim aynamı
Ardında lirik bir sırdı kovdum
Verdiklerimi ondan asla alamadım
Yoğun bulutlar biriktirdim sadece

Akşam alacaklı gibi yanaşırken
Alnımı cinnet kuşatacak neredeyse
İkna etmeliyim cam kırıklarını
Yoksa gündüzün adı da bulanacak intiharla
Durgunluğumda mekanik hız tutkusuyla
Nefesime son süratle ancak yetişirim
Tepelerin başında dolanan boşluğu
Ve sindiğim buğulu tütün beni kayırır
Kısa metrajlı filmimi hatırlatırım
Soğutarak evcilleştiririm hüznümü
Gölgemle gündüz yeniden uzatılır
Bulutları bile çöktürürsem ağlamadan
Ey nefis hiçbir cezan kalmadı
Bütün hesapların artık ödendi
Sünepe sessizliğin sayılmazsa

Yahya Oğuz
Kayıt Tarihi : 16.10.2011 15:06:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Yahya Oğuz