Sessizdir;
Bir o kadar da ağırdır omuzlardaki özlem.
Yollar ayrılır, kadim gerçekliğe böyle yazılır,
Nasıl gidilir bir insandan?
Ben en çok giderken tanıdım seni.
Her sözün bir yüzyıl düğümledi boğazımda.
En çok o zaman buldum, gölgene sakladığın seni.
Keskin olsa da cevapların,
Karanlık duygularının şaşırtmayan hakikati.
Her aşk hak etmez mi son kez sarılmayı?
Bildiklerimiz gibi yalan mıydı inanışlarımız?
Gece, gökyüzünden bir damla sen düşünce gönlüme,
Islanır kirpiklerim.
Yüreğim yaslanır seninle geçen günlere.
Yazarım yine mektuplarımı, gizli gizli fısıldarcasına boşluğa.
Kim yazar seni en derin cümlelerine?
Harf harf böldüm çoğu zaman.
Birbirinden kaçan kelimeler şiir olur muydu ki?
Yalnız mısın sen de,
Fırtınam, sende yankılanan poyrazım, güneşimin hırsızı...
Bir benim olamayanım.
Yok yalansız günün şafağı, dokunamadın sabahımın ışıklarına, hecelere böldüğüm gecelerime.
Bıraktığın gibiyim,
Ah, bir benimle kalamayanım.
Kayıt Tarihi : 21.12.2024 12:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir zamanlar, seninle zamanın bir arada akacağına inanmıştım, ama her geçen gün bir bilinmezliğe savruldum. Her bakış, bir soru gibi, cevapsız kalırken, zamanın gölgesinde, senin varlığının izlerini silmeye başladım. Ne sözcükler, ne de bakışlar, bizi bir arada tutabiliyordu. Oysa belki de hiç tutmadılar. Gözlerinde kaybolan her yansıma, içimde yeni bir boşluk bıraktı. O boşluk büyüdü, belki de senin fark etmediğin, ama ben her an hissettiğim bir şeydi. Bir zamanlar bildiğim seni, şimdi bir sis gibi, adım adım kaybolurken buluyordum. Her gün biraz daha uzaklaştık, ama belki de hiç yakın olmamıştık. Aramızdaki mesafe, görünmeyen bir iplik gibi gerildi, çekildi, kopmaktan son anda kurtulurken. Ve ben, hep bir adım geride kaldım, ne seni yakalayabildim, ne de seni bırakabildim.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!