Boşa Dönmez Çarkımız

Mevla'nın meftun kulu, aşk için dağlar yıkan
Tarihin şanlı yolu, gök kubbe cümle mekân!
Gam yüklü nice kalpler, gözlerde yaşlar bizim
Yürekli cesur alpler, dik duran başlar bizim

Gök başak, kuru burçak; şen harman, puslu ova
On beş asırlık gerçek, bitmeyen kutsal dava
Yoktur öyle farkımız, benzeyen düşler bizim
Boşa dönmez çarkımız, Hak için işler bizim

Kurdu kuşu berhudar, köşe bucağı cennet
Evvelden sona kadar, kalbimizdeki minnet
Şahlanıp gökte uçan, hür kanat kuşlar bizim
Çehrede çiçek açan, keman yay kaşlar bizim

Bağda gülün her türü, dağda doruk, yamaçlar
Hem spor hem kültürü; nice hedef, amaçlar
Dört mevsim; bahar yazı, zemheri kışlar bizim
Ozanların avazı, nağmeli tuşlar bizim

Bir kâmildir bir cahil; usta, çırak, kalfası
Kıyıda sıcak sahil, deryalarda tayfası
Alın teriyle pişen, ekmekler aşlar bizim
Kısmetimize düşen; dolular, boşlar bizim

Ay yıldızın gönderi, altında gardaş bacı
Yurdun Yüce Önderi, değişmez tek ilacı
Bu memleket sevdası, beşikte başlar bizim
O istiklal kavgası; ilkeler, marşlar bizim

Cana derman olan can, şefkat dolu kucaklar
İlk adım ilk heyecan, güneş gözlü çocuklar
Safi hisler kazılı, imanlı döşler bizim
El Fatiha yazılı, kabirde taşlar bizim