Boş ver be çavuşun oğlu
Bizimkisi kırkından sonra saz çalmak
Anlıyorum seni.. sende beni
Yaşanmamış çocukluğumuz
Dellenmemiş gençliğimiz var
Farkımız yok bir birimizden
Hiç bir şeyimiz tamam olmadı
Çakıtlı yaşara da bakma sen
Okududa başı gögemi erdi
Onca yıllarına, boş degirmen çevirdi
Onuda tutsak etti satırlara,
Kırkından sonra elimize saz verdi
Hatay mahallesinin çamurlu sokaklarında,
Çakılı kaldık demir kapıya
Sen çavuşun, ben şatırın oğlu
Palancının ismeti, lülü ahmedin haydarı
S’bayyihların berber fikreti
Emmün ablanın alisi, rehcilerin sellumü
Arsızların yusufu birde süleymanı
Çoğu aramızda olmayanı
Sey lagaplı varna doğanı
Anla işte, bilmem neci burhanı
Ya güzeller güzeli hocaların boni, ismaili
Bir yanda jimi ahmet
Emmi sırrıyı unutmayalım aman
Ee oldukmu şimdi tamam
Bulduklarıyla sevinenler
Uzun essek, çelik çomakla yetinenler
Ya çavuşların kirvem rasimi
Güzel çalardı, hicaz tahsimi
Yahu saka maka sen sazda çalardın
Ya ben ne halt edeyim
Lan oğlum neyimize gerek
Deli çağımızda durupta
Şimdilerde azmak
Nerden çıktı böyle
Kırkından sonra saz çalmak.
Salla be çavuşum
Hayattan hep alacaklıyız
Ömür kefesinde Ne borcumuz
Kimseye düzdürecek harcımız yok
Kayıt Tarihi : 29.11.2008 00:46:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!