Kurur nefesim eskiden
Sevdiğim bir kadını
Aralarken dudaklarından
Kadranı bozuk bir saatçi ürperir
Saçlarındaki bu ince sızıdan
Ve bir uçak gemisi
Geçmiş gibi olur
Durup dururken aramızdan
Ağacını yaprağıyla incitmeyen dal
Ağır düşen yağmurları sever
Güz gelince
Oysa zaman
Tutukluk yapan
Bir saat gibi
Kaldırıp havaya sıksan
Her yan kan revan
Her an boş kovan
Türlü ölümlere
Düşer de insan
Kıymık eşkıya türemez
Kendine kurduğu pusudan
Bağ bozulunca
Sever salkım taneyi
Yeter şeyler değil miydi?
Kanlı mendil gibi katlanan sözcükler
Kabzasını çıkarır gibi
Sustum, bir revolver
Sıcak bir damar buldum yatakta
Annemle babamın arası gibi
Zonguldak’ta kömür karası gibi
Kopan şefkat ipiyim
Cellâdıma kurulan darağacında
Kışın biriken güneşten
Dirhem bahar çıkmaz mayısa
Dudaklarını dudaklarımda unutsan
Bir tırtıl gibi
Beni öperek kurutsan
Kayıt Tarihi : 14.10.2009 15:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!