Yalan dünya gelip sana.
Dolu oldum boş giderim.
Savrulup bütün cihana.
Yağmur oldum yaş giderim.
Sevincim dönüştü gama.
Ruhumda var binbir yama.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Yalan dünya gelip sana.
Dolu oldum boş giderim.
Savrulup bütün cihana.
Yağmur oldum yaş giderim.
Tebrik ediyorum Hüseyin Bey, sevgiyle...
Tebrik ederim Hüseryin dost...
Çok güzel bir şiir. Akıcı ve türkü tadı veriyor...:)
Sevgi ve saygı ile...
Turan Orak
Bu güzel şiir için ve tüm şiirleriniz için teşekkürler hüseyin bey. şiir Perimizin 24. haftasında başarılar dilerim sevgiler..
Tebrikler güzel şiiirne dostum..
Bir ozan gibi bilgece ..Ve ustca şiir.
Bu kalem hep yazsın.
selam ve sevgiler
Türkü olarak söylenecek bir şiir.
Güzel yorumlarınız için kutlarım HÜSEYİN ÜSTAD'ım. Kendine iyi bak.
İsmail Doğan
Türkü olarak söylenecek bir şiir.
Güzel yorumlarınız için kutlarım HÜSEYİN ÜSTAD'ım. Kendine iyi bak.
İsmail Doğan
Elinize, kolunuza, yüreğinize, dilinize sağlık. Sevgilerimle
kaleminiz hep yazsın sevgili sığırtmaç...
sevgiler selamlar...
çok güzeldi...tebrikler öğretmenim,elinize sağlık.
Yalan dünya gelip sana.
Dolu oldum boş giderim.
Savrulup bütün cihana.
Yağmur oldum yaş giderim.
Sevincim dönüştü gama.
Ruhumda bin bir yama.
Bedenim dayandı ama.
Toprak oldum taş giderim.
Sanki sahiptim dünyaya.
Döndükçe düştüm kaygıya.
Beklenen sevgi, saygıya.
Ayak oldum baş giderim.
Sığırtmaç yüklenmez göçün.
Hasretlik yürekte perçin.
Bir Leyla’nın aşkı için.
Mecnun oldum hoş giderim.
Saygıdeğer abi çocukluğumdan beri hoşgörülü, mütevazi, sevgiye ve güvene dayalı dosluklar kurmayı öğretti ailem.
Hepimizin bir gün Hakka yürüyeceğini insanın çıplak doğup çıplak öldüğünü öbür tarafa yaptığın iyi ya da kötü davranışlardan başka bir şey götürmeyeceğimizi, Yaradan'ın da insanı kendi nurundan yarattığı için kimseyi kırmamamız gerektiğinin öğretildiği bir ailede büyüdüm.
Aile kavramını çok önemli olduğunu, sevmenin bir gün değil bir ömür boyu olduğunu öğrendim büyürken...
Ve şimdi şiirini okuyunca bu devrin insanlarının ne kadar yavan ve bilinçsiz yaşadığına tanık oluyorum.
Güzel şeyler hatırlattınız kırık bir tebessüm ve hüzün doldu yüreğime...Teşekkürler...Sevgi ve saygılar
Bu şiir ile ilgili 10 tane yorum bulunmakta