Boş Ev,Duvar,İlkbahar Şiiri - Kürşat Uçar

Kürşat Uçar
117

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Boş Ev,Duvar,İlkbahar

Boş bir evin duvarlarına bıraktığım söz sanatları
Çözülemeyen problemlerin yarattığı içsel tedirginlik
Sular seller gibi bildiğin konular bunlar
Kalem dahi oynatamadığın…
Artık kendinin dahi inanmadığın
Hisler hissiyatlar bunlar.
Örselenmişlik
Büyümekle eşdeğer bir kayıp bu
Alışkanlık.

Yüzememek bu…
Su üzerinde yürüyememek biraz da.
İnkâr edip savunduğun
Savaşmadan kazandığın insanlar
İzler, iç buruklukları
Adımızdan arta kalanlar.

Elden bir şey gelmiyor artık
Bataklığın kendisi oluyorsun ki
Çıkmak ne mümkün…
Sonra kuruyorsun ama
İşe yaramaz haldesin artık
Yağmur yağsa ıslanmıyorsun
Öyle bir şey…

Bakıyorsun sonra
Geriye… Bugüne…
Kaybettik bak renkleri
Beyaz bile soluyor tümcelerde
Artık inanacak tek bir şey bile yok
Renkler bile.

Sevmek istiyorsun o gün
Dibe vurmuşsun çünkü
Onca biriktirdiğinle en olgun sevgini yaşamak istiyorsun
Rakı kadehini dolu dolu kaldırmak istiyorsun aşka
Artık öğrendim diyorsun
Avuntun bu zira…

Yokluğu görüyorsun
Onca öğrendiğinle, büyüdüğünü görüyorsun
Belki de kaybın kendisi bu.

İşte en çok o gün sevmek istiyorsun…

Türk sanat müziği
Sonbahar
Hicazkâr hüzünbaz bir adam oluyorsun
Kendine sarılıyorsun
Olmayan bir şeye…

Tüm yanlışlarını yüzüne vuruyor
Bu takvimlerde her gün değişen şey… Artık neyse adı…
Kimi zaman diyor
Kimi bir yol.
Ölüm son.

Korkmuyorsun…
Bak kocaman adam oldun
O kadar çok kırıldın ki bak…
Sakalların bile var
Artık içerken susmak meze olabiliyor sende de.
Yaşanmışlığın var çünkü
En az bir insan kadar…

En iyi yaptığın şeyler bunlar
Susmak, yürümek, yenilmek
Öğrenmek
Yenilmek
Büyümek
Yenilmek…
Düşünmek
Daha iyi yenilmek…

Boş bir evin duvarlarında buluyorsun aradığını
Boş bir duvarın tam ortasında
Boş bir arayışın tam üzerine bastığın yerde
İki oda bir yalnızlık…

Seninle dolu eşyalar, koridorlar…
Bir o kadar yoksun…

“Yok” dediğin beş harf buralarda…

Ve en çok akşam güneşi vurduğunda olmuyorsun burada
Neden bilmiyorum
Uzun geceler değil
Huzursuz sabahlar değil…
Sakin akşamüstleri benim için en çıkmaz zamanlar.

Böyle olmadım bilmiyorum
Dedim ya ben bile inanmıyorum bana
Artık kimsenin inanmadığı gözyaşlarım var…

Ama gelsen şimdi
Sen gel sen şimdi…
Hep düşündüğüm gibi
Üzerinde bahar kokan uzun bir elbise
Saçların açık
Ve papatyalar… Biliyorum alerjin var…

Yeşil, mor bir gün
Ama sen yine sırt çeviriyorsun aşka…

Söylesene kaç defa kazandık ki hayatta
Bu defa da ıskalayalım diyoruz?

Öyle uzaksın ki…
Sanki bilmediğim bir dilin ucunda
Ne desem duymaz halde…

Uçsuz bucaksız bir yerde
Saçma sapan bir uçurumdasın… Üzerinde yine o elbise…
Rüzgâr var…

Nereye böyle?

Kürşat Uçar
Kayıt Tarihi : 21.5.2008 21:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Kürşat Uçar