Boş Çerçeve Şiiri - Mahmut Özkoca

Mahmut Özkoca
35

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Boş Çerçeve

Ben... daima......ağlıyorum.
Güneşin kurşuni kızıllığı
Dalgasız denizin sarhoşluğu
İle yapayalnız sahilde
Kaleler yapan oğlumu özlüyorum... Seni de.
Ben...
Yalnızlığın bu kadar zor
Kaçınılmaz olduğunu bilemezdim
Senden ayrılmadan önce
İçimde sönmek bilmiyor kor
... Ya sende.
15 TEMMUZ...
Karanlık boyu denize bakıyorum
Ağlar çekiliyor usul usul
Üzerimden kara yıldızlar geçiyor
Yaklaş diyorum yanıma sokul
Şarkımızı aylar söylüyor
... Usul usul.
Biliyorsun...
An-lar geçiyor dünya dönüyor
Kalbimde bir şiirsin bir resim
Hayatımızı anlatıyor yakıyor
Dudağından düşmüyor ismim
... Senin de.
Anlamalıydık!
Hüzünle umut kol kola beraber
Hem yaşıyor hem yaşamıyoruz bu şehirde
Hem el ele gönül gönüle beraber
Sabahyıldızı ile birlikte
... Hasret biter.
Bak!
Şimdi kaybettiğim resim gibisin
Tuvale sulu boya ile boca edilmişiz
Fırçasız susuz çalış üzerimde sesin
Duyulur, resim çizgilerinde sensiz.

Anlıyorum neden!
Bu şehrin ışıkları ansızın söner
Habersiz çekip giden kedi gibi
Uslanmaz gönül sana döner
Ayrılamadığım şiirlerim resimlerim gibi.

Elimde değil!
Katıksız sevgim karışır yaşantıma
Odessa’ya demir atarsın çiçeksin
Gölgen de artık uğramaz limanıma
Sen hiç koklayamadığım çiçeksin.

16 TEMMUZ...
Bir kadın ellerini uzatıyor rüyama
Saçları sen gözleri sen gülüşü, o...
Gülüşünü hiç katamadım hayatıma
Bir rüya bir hayaldi sen ve o.

Tutuklu yargılandı aşkım, o
Sivri çatılı kahpe şehirde
Sararan otlar çiçek açar mı, o
Kahpe şehrin gökyüzünde.

17 Temmuz...
Taammüden yaşamaktan bıktım
Seni sensiz yaşamak istemiyorum
Duvarda boş çerçevedeki resim
İçinde seninle her şeyinle bensizim!

17 Temmuz öğleden sonra...
Yavaşça yaklaşıyorum
Umarsız kaygısız yaşantımın
İp uçlarını veriyor şarkılar
Sessizce çığlık atıyorsun
Avazım çıktığı kadar susuyorum
... Sen de.

18 Temmuz...
Son gün
Böyle geçiyor
Sensiz...
Ve yalnızlık
Seremonisi gibi geliyor her şey
... Sen de.

19 Temmuz
Çıkıyorum...
Uçsuz bucaksız buğday
Tarlaları önümde
Sararmış başaklar önümde
... Sen de.
Unutma
Senin de gözlerin
Islanacak bulutlarla
Öylece ağlayacaksın
Güneşin kurşuni kızıllığında

20 Temmuz
Özgürüm...
Dalgasız denizin sarhoşluğu
İle sahilde kaleler
Yapan oğlumun önünde
ben...
...daima...
...ağlıyorum...

Mahmut Özkoca
Kayıt Tarihi : 3.1.2006 22:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


kendi bedenime bile sığamadığım günlerden biriydi. yıl 2000 idi. askerdim Tekirdağ-Beşiktepe Kışlasında ve son günlerimi Revirde Psikolog olarak geçiriyordum. o aralarda Gölcük Depremini anlattığım 'Deprem Psikozu' adlı kitabımın çalışmalarını yeni bitirmiştim. uzun süre psikolojik sorunları olanları tahlil etmekle birlikte kendi ruh dünyamda kopan fırtınalar düşüncelerimin kıyılarını şiddetle aşındırıyor ve sığınacak bir koy bulamamanın ıstırabıyla içimde oluşan girdapta bazı bazı kayboluyordum. bu şiiri yazdıktan sonra dalgaların şiddeti azaldı, girdapta boğulmaktan kurtuldum ve kıyıya çıktım. kısacası boş çerçeve, o günlerdeki kurtarıcım oldu. özellikle bengisu'nun acı tecrübesinden sonra...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Sacide Yaylaz Destina
    Sacide Yaylaz Destina

    yüreğine sağlık şiir dostu içim burkuldu inanın,kendimden bir şiir bu da benim duygularımdı,umarım yağmur sizinlede anlaşma yapar...



    Yağmur Dedi Ki

    Gel seninle anlaşalım
    Sen ağlama
    Ben nasılsa ağlıyorum
    Yazın güneş
    Göz yaşlarımı kurutuyor
    Sen görmüyorsun
    Ama ben ağlıyorum
    Sen ağlama
    Bazen öyle ağlarım ki
    Göz yaşlarım sel olur
    Taşar
    Kimse sormaz
    Neden ağladığımı
    Sevmez bile bazıları
    Ben ağlarken
    Islandıkları için
    Ama sevinenlerim de vardır
    Göz yaşlarımda ıslanmak
    Sırılsıklam olmak isteyen
    Aşıklarım vardır
    Yeter sen ağlama
    Ben ağlarım senin yerine.
    Sen ağlama
    Ben ağlarım senin yerine...

    Sacide Şimşek



    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Mahmut Özkoca