dosyamız kabarık olunca düşünmemizde yorucu oluyor ve ister istemez kabusa dönüşüyor. örneğin
bu sıcakta gecenin bir yarısı tak diye gözlerimiz açılıyor reflümüz sıtart vermiş de finişi ne zaman geçer belli değil...yaşasın lensor var dolapta. yutmamız lazım.
....
siyah kedi çınar ağacının dibinde bir çukur açtı benden bile çekinmeden kakasını yaptı. sonra da patileriyle çukuru etrafında bıraktığıyla örttü.
...
dosyamız kabarık. durum bu olunca bekliyoruz kendimizle ne zaman yüzleşeceğiz. aynalar bile çatlamaktan isyanda. mutlu olanlarda var bu arada.
minik bir mutluluk mutsuzluğumuzdan beslene beslene hala da yalan konuşuyorlar. ne zaman gerçeği göreceğiz ömrümüz geçiyor...
....
koskoca ankara hastanesinin profesörü yav dedi devletin hastanesinde bir tek boş yatağımız var bırakin bir hafta yatsın. gözümüzün önünde olur. ne gereği var hocam demişliğim var. evladım inat etmeeee...sonunda hastayı bıraktık. eve dönerken
bu koca profesör neden böyle söyledi neden neden derken jetonumuz bir tane kalmış. yuvasına düşünce
ışık çaktı. Suriyeliler. kardeşlerimiz ya...evet onlar ýüzündendi. daha sabahında kucağımda bir demet papatya prfesörün karşına dikildim. bir insan zeki olursa böyle olur. anladın mı? ellerine sarıldım o elleri öptüm kokladım papatya buketini masasına bıeaktım.
koskoca devletin hastanesinde tek bir yatak. allahın sevdiği kullardanız demek ki.
bir insan öz toprağında devletin koskoca hastanesinde boş bir yatak bulduğuna seviniyor...
....
dosyamız kabarık.
neden?
nedeni basit aslında...
koskoca ülkeyi asıl suçlu olanlar yönetiyor...
Kayıt Tarihi : 2.7.2024 14:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!