Kesile de dedem sultan kesile,
Hak söyleyen dillerimiz kesile.
Bir vakitte akan sular durula,
Şol devranda duyula adımız bizim.
Vurula da dedem sultan vurula,
O eğilmez başlarımız vurula.
Gün olur da güllerimiz derile,
Kıldan incedir boynumuz bizim.
Çekile de dedem sultan çekile,
Mert gövdemiz daru bente çekile.
An olur da kanlarımız kuruya,
Bedene dar gelir ruhumuz bizim.
Yüzüle de dedem sultan yüzüle,
Yare değen tenlerimiz yüzüle.
Gün gele de dertlerimiz biline,
Mansur'dan iyidir halimiz bizim.
Erişe de dedem sultan erişe,
Zorda kaldı Kemter Abdal erişe.
Gün ola da gözün yaşı durula,
Divana kala davamız bizim.
Kayıt Tarihi : 21.4.2025 16:52:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir, Börklüce Mustafa'nın ve onunla birlikte haksızlığa karşı direnenlerin yaşadığı zulmü ve bu zulüm karşısındaki onurlu duruşlarını etkileyici bir şekilde dile getiriyor. Şair, Börklüce Mustafa'nın bir "sultan" gibi yüce bir figür olduğunu vurgulayarak başlıyor ve hakikati söyleyen dillerinin kesilmesini büyük bir trajedi olarak ifade ediyor. Ancak aynı zamanda, bu zulmün yaşandığı o çetin devranda bile onların adlarının duyulacağını, mücadelelerinin unutulmayacağını belirtiyor. Börklüce Mustafa'nın ve eğilmeyen başlarının vurulması, onların inançlarından ve direnişlerinden vazgeçmediklerini gösteriyor. Güllerinin derileceği, yani hayatlarının sona ereceği bir günün geleceği kabul edilse de, bu durumu "kıldan ince boynumuz bizim" ifadesiyle kaderci bir kabullenişle karşılıyorlar. Mert gövdelerinin dar ağacına çekilmesi, onların cesaretini ve inançları uğruna ölüme gitmeyi göze aldıklarını simgeliyor. Kanlarının kuruyacağı, yani fiziksel varlıklarının son bulacağı bir an gelse de, ruhlarının bedene dar geleceği, yani inançlarının ve ideallerinin fiziksel sınırları aşacağı vurgulanıyor. Yaralarına değen tenlerinin yüzülmesi, çekilen işkencenin ve acının boyutunu gözler önüne seriyor. Ancak şair, dertlerinin bir gün bilineceğini ve Hallac-ı Mansur'un çilesinden bile daha ağır bir durumda olduklarını ifade ederek, yaşadıkları zulmün eşsizliğini vurguluyor. Son dörtlükte Kemter Abdal'ın zorda kaldığı bir anda Börklüce Mustafa'dan yardım dilemesi, onun ne kadar önemli bir figür olduğunu gösteriyor. Şair, bir gün gözyaşlarının dineceği ve davalarının ilahi divana kalacağını umut ederek, mücadelenin ve hak arayışının nihai olarak adalete ulaşacağına olan inancını dile getiriyor. Şiir, Börklüce Mustafa ve yoldaşlarının onurlu direnişini, çektikleri zulmü ve bu mücadelenin kalıcı etkisini güçlü bir şekilde anlatıyor.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!