Bitmeyen dertlerim hepten azmıştı
Seninle şifayı buldum Boraboy
Lisanım konuşup, kalem yazmıştı
Tek burda ifayı buldum Boraboy
Aşığım, maşuğum sana gelirdi
Senin tılsımını herkes bilirdi
Sevdamın hayali burda belirdi
Ben sende vefayı buldum Boraboy
İmkanım olsa da hep sende kalsam
Baharda kışında hülyaya dalsam
Arayıp Leyla'mı burada bulsam
Yeşilde sefayı buldum Boraboy
Yıllardır akarım amma dolmazdım
Ömrümce ararım amma bulmazdım
Hep hasreti içer sarhoş olmazdım
Kokunla kafayı buldum Boraboy
Ayrılığın vakti geldi denince
Parlayan yıldızım birden sönünce
Rüyadan uyanıp bahta dönünce
Sensizken cefayı buldum Boraboy
Kayıt Tarihi : 16.5.2007 16:23:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Boraboy; Amasya ili Taşova ilçesinin 1050 rakımında bir doğa harikası yer.
Güzeli güzelce anlatmak çok güzel.
Her türlü güzellik sizinle olsun.
Şiirin uyağıyla, ayağıyla, sesiyle harika olmuş. Çok gençsin. Bu kadar genç yaşına rağmen sözcükler kusursuz işlenmiş. İlerde çok harika eserlere imza koyacağından hiç kuşşkum yok. Ayrıca iki günlük birlikteliğimiz süresince tek bir kusurlu veya çiğ davranışana raslamadım. Her halinle olgun, pişmiş, dolu bir şair görüntün dikkatlerden kaçmadı. Bu örnek davranışlarını ömrün boyunca muhafaza etmen en büyük dileğimdir. Bundan böyle Fesih Aktaş adında bir abin olduğunu unutma. Her konuda kapım, kucağım, gönlüm açıktır sana.
Alnından öpüyor, sevgilerimi gönderiyorum.
Etkinlikle ilgili düşüncelerimi grubumuz sayfasında yayınlamıştım. Müsadenle yinelemek istiyorum. Allah'a emanet ol...
Yeşilırmak Şiir Vadisi Grubu’nun 1. kuruluş yıldönümü münasebetiyle 11-12 Mayıs 2007’de gerçekleştirdiğimiz “Boraboy Şiir Şöleni” etkinliğimize iştirak eden siz değerli gönül dostlarımı yürekten kutluyor saygı ve sevgilerimi sunuyorum.
Anadolumuzun farklı bölgelerinde filizlenen duygulardan bir çeşni oluşturup leziz tadına banmak, tarihi ve doğal güzelliği bir arada bulunduran müstesna şehrimiz yeşil Amasya’mızı güzel ülkemizin en güzel insanlarına tanıtmak amacıyla takriben 50 kişilik bir ekibin gayreti ile hazırlıklarına başladığımız bu organizasyon aynı zamanda katılımcılar arasında kalıcı dostluklara vesile olmuştur.
Dostluğa, arkadaşlığa, paylaşıma yüreği, ruhu ve kucağı her daim açık olduğuna zerre kadar şüphe duymadığım Anadolu insanına sadece bir fırsat tanımadan öteye gitmeyen bu hareketimiz, hamuru bir gönülleri çok kısa bir sürede kaynaştırmıştır. Bu güne kadar bir çoğumuzun sadece bir kablo vasıtasıyla irtibat kurduğu bir çok gönül dostlu ile, yüz yüze konuşma, muhabbet etme fırsatı bulduğu evimizde; herkes sanat, şiir ve edebiyat adına üzerine düşeni fazlasıyla yapmış, kibarlığından, nezaketinden, düzeyli yaklaşımından asla taviz vermemiş ve hakikaten ardında tatlı, hoş ve duygulu anılar bırakmıştır.
Sık sık memnuniyetlerini ifade etmekten kaçınmayan katılımcı arkadaşlarımız da çok iyi biliyorlar ki biz sadece bu toplumun geleneklerinin gerektirdiklerini sizlere sunmaya çalıştık. Bu topraklarda doğmanın bedelleri vardır. Konukseverlik, sevecenlik ve samimiyet bunlardan sadece bir kaçı. Bu etkinlik yeşilliği muhteşem Amasya’da değil de çorak, kurak bildiğimiz herhangi bir Anadolu kentinde veya beldesinde bile gerçekleşseydi, inanıyorum ki siz yine memnuniyetlerinizi dile getirecektiniz. İşte Anadolulu olmanın farkı da bu zaten. Bizim yapacağımız tek şey değerlerimize, memleketimize, insanımıza sahip çıkmaktır. Herkese kucak açmak, bu özü güzel insanları kaynaştırma, buluşturma yolları aramaktır
Ben, doğal güzellikten, yeşillikten mahrum bütün diyarlarımız için kaleme aldığım ” GÜZELLİK ÖZÜMÜZDE” adlı şiirimde; bir çok insanın gözardı ettiği veya göremediği, bu memlekete has bir çok özellikten, güzellikten söz etmiştim. Bu şiirimi hikayesiyle birlikte okumanızı özellikle rica ediyorum. İnanıyorum ki şu an ifade etmekte acze düştüğüm bir çok özelliğimizi dizelerimle çok anlaşılır ve net sözcüklerle dile getirmiştim. Bu şiirimi okuduktan sonra ne demek istediğimi belki daha iyi anlayacaksınız.
Sonuç itibariyle, bu etkinlik bana, sevdalısı olduğum Anadolumun dört bir köşesinden onlarca yeni dost kazandırmıştır. Ben sizlerle tanışmaktan onur duydum. Sizler buradan ayrıldıktan sonra kendimi yetim kalmış hisettim. AYRILMAZ HAKİKATEN ZOR GELDİ...
Bir çok insanın ürkerek, korkarak evine aldığı bilgisayar ve internet, bilinçli kullanıldığı takdirde görülüyor ki insan hayatına çok müspet katkılara vesile oluyor.
Bu organizasyonda tek üzüntüm Ankara’dan tahsis ettiğimiz araç ile iştirak eden dostlarımla vedalaşamadan ayrılışımız olmuştur. Planladığımız vedalaşma töreni için Taşova Öğretmenevi bahçesinde kendilerini bekliyor iken, Taşova’ya sapmadan direkt Ankara’ya devam ettiklerini telefon ile öğrendim. Dolayısıyla vedalaşma şansımız olmadı. Arkadaşlarımdan kusurlarımızı bağışlamalarını, haklarını helal etmelerini özellikle istirham ediyor, daha güzel ortamlarda, daha kalıcı ve sıcak paylaşımlar yaşamak temennisiyle hepinizi tekrar tekrar tüm yüreğimle selamlıyor, saygılar sunuyorum.
Fesih AKTAŞ
Yeşilırmak Şiir Vadisi
Grup Yöneticisi
Sevgili dostum, öncelikle içten dizelerin için kutluyorum.BORABOY'u bir şair duyarlılğı ile keşfeden duygularını mısralara döken ilk şair olmanın gururunu yaşadım.İlk görüp hayran olduğum ve bu hayranlığmı ifade ettiğim ***Boraboy*** şiiri sayfamdadır.Tüm dostlara teşekkürler, selamlar...
***YEŞİLIRMAK ŞİİR VADİSİ GRUBU***
*****Boraboy Şiir Etkinliği****
(11-12 Mayıs 2007)
********Saygıdeğer şiir dostları;
Yaklaşık bir yıl süreyle kurduğumuz hayalimizi eksiğiyle kusuruyla gerçekleştirmiş olmanın mutluluğunu yaşadık.Yeşilırmak Şiir Vadisi Grubu’nun birinci kuruluş yıldönümü nedeniyle 11-12 Mayıs 2007 tarihlerinde yaptığımız ***Boraboy Şiir Etkinliği*** bitti, Amasya’ya, Taşova’ya ve Boraboy’a teşrif eden dostlarımızı dün akşam geç saatlerde uğurladık.
Program bitiminde dostlarımız Boraboy’dan ayrıldıktan sonra; Fesih hoca misafirlerimizi yolcu etmek üzere en önden ilçe merkezine dönüş yapmıştı. Bomboş kalan program alanında Ömer Celep ile birlikte birer sandalyeye oturduk.Güneş batmak üzereydi, gözlerimiz Boraboy gölünün maviliğine dalıp gitti.İkimiz de önce birimiz konuşsun, sessizliği bozsun diye bir müddet bekledik ve sessizliği ben bozdum. Ve –anlat bakalım Ömer Celep- dedim. Boraboy Şiir Etkinliği programının planlanmasından uygulanmasına kadar her aşamasında hemen hemen her gün programın mutfağında bir bilge edasıyla rol alan ve kendisini tanımaktan her zaman onur duyduğum saygıdeğer dostum, meslektaşım, şiir ve gönül dostu Ömer Celep’i bu programımız vesilesiyle katılımcı arkadaşlar da yakinen tanıma fırsatı buldular. İşte bu bilge adam –anlat bakalım Ömer Celep- sözlerim üzerine, hüzünlü ama her zamanki nüktedan tavrıyla – siz anlatın müdürüm, bir Köroğlu bir Ayvaz kaldık işte- dedi. Biraz takılmak istedim ve –sahi dedim, sena bana program günü boraboy’a yağmur yağmayacağını aylar önce söyledin de, güneşin kantarın topuzunu bu kadar kaçıracağını neden söylemedin- edim. Gevrek gevrek güldü –müdürüm sormadınız ki- dedi, şakalaştık.Ama, Anadolu’muzun çeşitli yörelerinden akın akın Boraboy’a gelen şiir dostlarına hizmet etmekten ve onlarla buluşmuş olmanın mutluluğu gözlerinden okunuyordu.Yine gözlerimiz Boraboy gölünün maviliklerine daldı ikişer bardak çay içtik, bizim elemanlar tören alanındaki müştemilatı topluyorlardı.Boraboy Belediye Başkanımız Hazma Döner de yanımıza geldi. O gün, Boraboy’da olup bitenden çok etkilenmiş ve memnun kalmıştı. Hatta kendisi bir siyasetçi olduğu halde ve o gün kendi partıisinin mitingi olduğu halde oraya katılmamış, Boraboy şiir etkinliğine katılmıştı. ”Müdürüm bunu artık gelenekselleştirelim” dedi. Ben de “Başkanım, biz 657' ye bağlıyız, gelecek yıllarda nerede olacağımız belli olmaz, fakat böylece size bir gelenek bırakmış oluyoruz'dedim ve arkadaşlarım adına kendisine bir kez daha teşekkür ettim.
Derken “Burhanetin AKDAĞ üstadın UD’unun arabamın bagajında unutulmuş olduğunu şoförüm gelip söyledi. Ömer Celep ve başkanımla orada vedalaşıp Boraboy’dan ayrıldım ve Taşova Öğretmenevine geldim. Burhanettin AKDAĞ üstad, Aşık Cinasi üstad ve eşi, H.Naime Karadağ, Fikret Oğuztürk, Gülay Oğuztürk, Merve Oğuztürk, Meryem Şahin ve kızları, Turhan Toy, İsa Erkol ve Mustafa Erkenekli'yi Öğretmevimizin lokalinde Fesih Aktaş hoca ile beraber buldum.Burhanettin AKDAĞ ve Hatice Naime Karadağ hemen yola çıkacaklardı, ancak öyle bir şiir muhabbeti başladı ki sormayın bunu şimdi burada birkaç cümle ile anlatmamın imkanı yok, tam gece saat 24.00’e kadar muhabbet sürdü.Sonra Burhanettin Bey ile Naime hanımı hep birlikte yolcu ettik, öğretmenevimizde bir gece daha kalacak olan diğer dostlarımızla da vedalaştık, sabah ayrıca onları yolcu etmeye gelemedim, beni mazur görsünler. Fesih Aktaş ve eşi Emine Aktaş son misafirlerimizi sabah saatlerinde yolcu edip uğurladıklarını bilahare bana bildirdiler.
Tabi program bitiminde Boraboy’adan ayrılış esnasında da katılımcılarla tek tek vedalaşma fırsatı bulamadım, dostlarımızın bizi mazur göreceklerini umuyorum. Yani dün geceyarısından bu saate kadar bugün ilk kez net’e girme fırsatı buldum, şiir dostlarının değerlendirmelerini okudum.Bütün değerlendirmeleri aldıktan sonra gerek konuyla ilgili olarak, gerekse genel anlamda uzunca bir açıklama yayımlayacağım.
Tüm dostlara tekrar teşekkür ediyorum, selam ve saygılarımla…13/05/2007 – ali rıza atasoy /Taşova İlçe Milli Eğitim Müdürü
******Boraboy Şiir Etkinliği görüntüleri aşağıda adresi verilen veb. sitelerinde yayındadır.
www.tasova-meb.gov.tr
www.tasova.net
www.tasovam.com
TÜM YORUMLAR (7)