Bu sabah erken çıktım Okçu Dağı'na
Nazar ettim doya doya Bor'uma
Bor'um yatmış yeşillerin koynuna
Kendi uyur güneş vurmuş bağrına
Taşlı yoldan indim Horoz Kırı'na
Kuzulu koyunlar salmışlar çayıra
Mezarda okudum geçmişe dua
Kızılyer'den geçtim Dere Boyuna
Bu derenin adı Humam Çayı'dır
Çok zamanda Özden diye anılır
Yol daracık ancak insan yoludur
Çevresi bahçelik üzüm bağıdır
Gün pazar aylardan mayıs ayıdır
Yıl bin dokuz yüz elli bir yılıdır
Eşekle giden insanlar sayılır
Selamsız geçene gönül kırılır
Yol götürdü beni Kale Dışı'na
Kimi insan bahçesine taşına
Güneş gelirken minare boyuna
Birden çıktım Niğde Demiryolu'na
Telgraf direği boylu boyuna
Şırıldar sular akar sağda solda
Geldim istasyon ve Kışla Yoluna
Yoruldum döndüm doymadan Bor'uma
Kayıt Tarihi : 27.1.2016 14:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Şiirimiz daha çok '' Geçti Bor'un pazarı sür eşeğini Niğde'ye '' sözü ve YEŞİL BOR olarak tanınan İç Anadolu'nun yeşiller içerisinde, Niğde iline bağlı ve memleketim olan Bor İlçemizin 1951 yılında ki halinin tasviridir. Suyu içilebilecek kadar temiz ve içinde küçük balıkların yüzdüğü Humam Çayı ilçeyi boydan boya geçer. Etrafı bağlık bahçelik olup yazları halk genelde bağlara taşınırdı. Adana Ankara demir ve kara yollarının da ilçe merkezinden geçmesi ayrı bir kazançtı Bor için.
![Atilla Yıldız](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/01/27/bor-da-sabah.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!