Milattan üç bin yıl önce kuruldu
Mezopotamya Kürtlerin ana yurdu
Dünya medeniyetinin beşiği oydu
Tarihi açta bak kimdir bölücü
Satrancı tavlayı damayı bulan
Kan içen asurlara darbeyi vuran
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Bölüp,parçalayıp yönetenleri görmeyen,duymayan kalmasın..Yüreğinize sağlık sayın Korkmaz
Birliğin beraberliğin ve kardeşliğin karşısında olan her unsur,büyük sermaye güçlerinin tuzağına düşmüş ve onların oyuncağı olmuş demektir.Dünyanın bütün halklarının kardeş olduğu bilinci ve düşüncesiyle,insanları din,dil,ırk gibi ayrımlar içinde sorgulayarak teori üretmeye çalışmanın traji-komik durumunu lanetleyereklar saygılarımı sunuyorum.
Irkçılık şeytanın karekteridir.demişti bir şair.
Anadilimiz anamızın ak sutu kadar helaldır- Toprağımız Adem'ın çamuru kadar bize bedendır.Yaşasın halkların kardeşliği diyoruz- bir arada beraber kardeşçe barış içinde yaşam dileğimiz umudumuz gerçektir gerçekleşecektir..
Şiiri şairi kutlarım saygılarımla..
Dünyadaki bütün insanlar eşittir kaleminize sağlık..
tek kelime ile muhtesemdi, güzel insan..... asıl bölücüler, uygurları kahraman edip, kürtleri inkar edenlerdir.... saygılarımla...
Eğer Rabbimin gözünde dünyanın sivri sinek kadar değeri olsaydı ,Rabbim dünyayı yerle bir ederdi...sözü darb-ı mesel olmuşken,kim nereyi hangi akla hizmet sahiplenebilir ki.
İki karış toprağa girdiğimizde,MEMLEKETİN NERESİ? diye sormayacaklar,ya da hangi Millettensin diye...kıyakçılık da yapmayacaklar.
Sorulacak soruları herkes bilir değil mi?
Saygılarımla.
Bence bu şiir bölücülük yapmıyor, bölücülüğü kınayan bir şiir. Tebrikler sayın Cebbar Korkmaz. Edirne de, Diyarbakır da, ... hepimizin. Bir bayrak altında hepimiz kardeşçe yaşamalıyız. Bu Vatan bu bayrak hepimizin. Kürdü, Türkü, Laz,ı Çerkezi Boşnağı... Hepimiz aynı geminin içindeyiz.
Farklılıklarımız tarihin bize bıraktığı kürtürel zenginliktir. Bizi birbirimize düşüremeyeceklerdir.
Birliğimiz ve dirliğimiz devam edecek.
keşke insanı sadece insan olarak görüp kabulenirsek saygılar canım abime
eğer zamanında soykırım yada bölücülük ner ne ise yapılmış olsaydı bu vatanda aynı ekmeği bölüşürmüydük?bu bayrak altında toplanmamıza izin verilmiş,özgürce her bakımdan hürüz..kimin sayesinde Atatürk'ün.! lütfen biraz daha sağduyulu düşünüp,kaleminize bölücülüğü yansıtmayaınız.!
Mezopotamya insanlığın ana yurdudur Cabbar bey. Bütün insanlığın atası olan Adem Peygamberin ve onu takip eden bütün Peygamberlerin doğup büyüdüğü topraklarıdır Dicle ve Fırat arasındaki havza. Bu nedenle Mezopotamyayı sadece bir kavme mal etmek yanlıştır. Kaldı ki İslamiyetin inkişafiyle birlikte ve 1071 Malazgirt Meydan Muharebesinden sonra Selçukluların Anadoluya girmesiyle birlikte yörenin Roma ve devami niteliğinde olan Bizanslılardan temizlenmesi gerçeğiyle karşı karşıyayız. Bu tarihlerde halkın çoğu kez savaş yapmadan İslam dinini kabul ettiğini görüyoruz. İşte bu noktada Kürtlerin Selçukluların egemenliğini kabul ettiğini ve birlikte davrandıklarını görüyoruz. Bu açıdan olaylara baktığımız zaman, asıl iskan yerleri olan Azerbaycan'ın Devin bölgesindeki yerden Güneydoğu Anadolu ve Kuzey Iraka göç ederek yerleşmiş olan Kürtleri tarih sahnesinde görüyoruz.
Küdüs'ü ele geçirmek için Haçlı Seferlerinin çok yoğun bir şekilde devam ettiği bu yıllarda, Kürtlerin Artuk Oğulları Beyliği sınırları içinde kalamaları nedeniyle özellikle Nurettin Zengi komutasında birleşerek Artuk'un torunları olan Sökmek kardeşler komutasındaki Artuk Oğulları ordularıyla birlikte Haçlı Seferlerine karşılık vermiş ve mezopotamya ovasından öteye Haçlıların geçişine izin vermemişlerdir. Daha sonraki yıllarda Selehaddin Eyyubi etrafında birleşen Kürtler, hiçbir zaman Selçuklulardan ayrı bir siyaset gütmemişler ve onlarla birlikte savaş alanlarında bugün emperyalist güçler dediğimiz batılıların ataları olan Romalılar, Bizanslilar ve Haçlılara karşı omuz omuza savaşmışlardır. Orta Çağdan günümüze kadar gelen bu birliktelik, yirminci yüzyılın başında ortaya çıkan birinci ve akabindeki ikinci dünya savaşlarında da devam etmiş ve şu anki misaki milli sınırları içinde de devam etmektedir. Netice olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde varlığını sürdüren her birey sadakatla devletin yasalarına bağlı kaldığı sürece bölücülükle itham edilmesi mümkün değildir. Bu ülke sınırları içinde değişik fikirlere ve dünya görüşüne sahip olmak bence bir mozayıktır. Bu anlayış tarzı beraberinde çatışma getirmemelidir. Şiirinizin taşıdığı anlam konusunda sizinle ayrı fikirde olmasak bile genel anlamda sizinle hem fikir olduğumuzu tahmin ediyorum ve size hayatta başarılar diliyorum.
Bu şiir ile ilgili 22 tane yorum bulunmakta