BÖLÜ ÇİZGİSİNİN ALTI…
Acısına banmak da haz veriyormuş sevdanın
Seke seke yol alsan da almasan da
Ben kokusunun peşinden takılıyorum adımlarının
Yine kendi çiçekleriyle donanmaya yüz tutuyor ekim
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Çeşnisidir o acı, bütün sevdaların..
'Pul pul' dökülmeli üstüne, acılar... Ki iştahla beklensin yeniden kavuşmalar..
Ama 'acıtmak' için değil.. Bilerek, kasıtlı değil..
O zaman 'kendisini yer', bitirir önce...
Unutmamalı... Bölü çizgisinin altı 'paydadır..' Pay, payına düşeni bilmeli..
Kutlarım Değerli Necdet..
Ekim yağmurlarının hüznü ve serinliği var dizelerde. Uzayan gecelerin karanlıktaki yalnızlığı. Gönlüne, yüreğine sağlık.
Sevdanın acısı da çok can yakar Necdet hocam fakat yine de acısına banılıyorsa çok güçlü bir yürektir,saygıyla eğilmek gerekir...
yüreğiniz elleriniz dert görmesin,saygılar her daim...
Şiriniz daha önce okuduğum bu satırları anımsattı bana, kutlarım hocam saygılar...
AZAP LEZZET OLUNCA... İSKENDER PALA
Bir divan şiiri; “Pay’ın sadası gelse de sen hiiiç gelmesen” der. Yani “ayağının sesi gelse de sevgili, sen hiç gelmesen”….
Şair buradaki “hiç” kelimesini öyle uzun kullanır ki, okuyucu bu “hiç”in kıyamete kadar süreceğini düşünür. Divan şairi sevgilisinin sadece ayağının sesini dinleyerek aldığı hazla, kıyamete kadar yaşayabilecektir. Şairin sevgilinin sadece ayak sesini dinleyerek mutlu olması, sevgilinin gelmesini istememesi ise; gelmenin gitmeye yani ayrılığa bir yol olduğunu düşünmesindendir.
Bir ipucu mu ararım şiirden, ya da bir ön bilgi mi bilemem. Ama şiirin adını önemserim hep. Kimi zaman yakıştırırım. Kimi zaman da kendim bir ad bile koyarım şairden habersizce… Bölü Çizgisinin Altını düşündüm: Paydadır bölü çizgisinin altı. Ortak olmasa da… İlişkilendirmeye çalıştım şiirle. Sonra vaz geçtim.
Mazoşist bir sevda mı bu? Sevdanın acısına banmaktan haz duyuyormuş şair.
Seke seke yol alsa da, almasa da. Üstelik hem yaralı, hem yalancı bir sevda bu… Belli … Yalnızlıktan mustarip.
Eller buluşmadan ısınır mı ceplerdeki sensizlik?... Mumun yandıkça donuşu diyor şair. Bense yandıkça tükenişi olarak görürüm hep… Çünkü yanmak, tükenmektir biraz…
Yalnızlığın, güneşin battığı yerdeki boşluğa düşen gölgesi yarın güneş doğduğunda kaybolur mu? Merak işte…
Yine çok özgün. Yine çok farklı… Yorum benim haddim değil. Fakat okumak çok güzeldi. Kutluyorum içtenlikle öğretmenim. Siz yazın, biz okuyalım… Nicelerine. Esenlikle…
Değerli üstadım yaşananları kir kefeye, duyguları bir kefeye koymuş bölmüşsün... Çıkan sonuç yaralı bir sevdanın hüznü çıkmış.. Bazen hayatı da bu bölü çizgisinin altı üstü gibi birbiri ile değiştirmek gerek ki yaşananlar da ne yaşadığını, ne yaşattığını anlasınlar. Kutların sizin tarzınız da yine muhteşem dizelerdi. Saygılarımla.
Bu şiir ile ilgili 6 tane yorum bulunmakta