Hani, sizin caddede bir çocuk var,
Kara – kuru, cansız bir şey.
Hani kimi simit satar, bağırır acı acı…
Dökmez kimi de hiç dil,
Sessiz sakin
Uzatır bir köşeden size kağıt mendil!
Belki de bir çıraktır,
İş görür, üstü başı yağ pas içinde.
Ya da küçük elleri fırça tutan mahir bir boyacı…
Belki elleri, yüzleri kirlidir, fakat alınlar aktır..
Onlardan birisiyim işte,
Ben, kara kuru böğürtlen çocuk,
Uykularımda bile bağırırım:
- Mandalina var, ayva var;
İri, sulu elmalar, al al;
Şeker gibi,vaşington portakal;
Haydeey,deve dişi nar..!
Şık hanımcıklar,
Kendine aşık beycikler,
Tiksinerek geçerken,
Tezgahımın yanından,
Bakmazlar mı yüzüme ekşi ekşi! ..
Ezilir bir limon gibi onurum,
Ezilir yüreğim,elim-kolum! ..
Ayaklanıverir sesim,
Koşar arkalarından,
Koşar topal topal:
‘’Mandalina var, ayva var;
İri, sulu elmalar, al al;
Şeker gibi,vaşington portakal;
Yuuh,deve dişi nar! ...’’
Basmayın, basmayın dallarıma,
Ağabeyler,ablalar! ..
Kolay kırılır, dallarım incecik;
Ezmeyin beni,canım ne ki...
Bir damlacık! ..
Yalvarıyor işte size
Bu kara kuru böğürtlen çocuk.
...
Sabah, akşam pırıl pırıl giysili,
Bakışları ışık ışık gelir geçer,
Gülüşerek önümden öğrenciler.
Soğuktan değil, içim titrer,
Arkalarından bakarken.
Bir tablo canlanıverir
Gözlerimin önünde
Başlarına öğretmen olmuşum,
Yazmışım kara tahtaya:
Okuyun çocuklar,
Düşmeyin sağa sola,
Girmesin başınız belaya,
Çalışmak zorunda kalmasın,
İtilip kakılmasın,
Sevilsin,korunsun,okusun,
Tüm çocuklar,mutlu olsun...
Derken düşerim bu umutlu düşten,
Yoktur kurtuluş,çocuk da olsan işten,
Ve sizin köşede, bu günü yaşamazken,
Gelecek kaygısına düşen Böğürtlen çocuk,
Düşüne düşüne şimdi de bağırıyor,
Yok mu yine dinleyen:
‘’Mandalina var, ayva var;
İri, sulu elmalar al al;
Şeker gibi,vaşington portakal;
Haydeey,deve dişi nar! ...’’
Duymadı hâlâ gölgeler,
Duymadı amcalar,
Eved, dişi deve, bari sen işid,
Nâr çocuklar hâlâ yanar! ...
Kayıt Tarihi : 16.12.2009 22:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Diğer şiirlerimde ağırlıklı olarak gözlemlerime ve düşüncelerime yer verirken bu şiirimde yaşadığım çocukluğu anlatmayı denedim.Ancak şiir uzun olunca bazı bölümleri koparıp 'Satıcı Çocuğun Yalvarışı' ve 'Satıcı Çocuğun Özlemi' adıyla iki şiir daha yayınlamış oldum.
Sabah, akşam pırıl pırıl giysili,
Bakışları ışık ışık gelir geçer,
Gülüşerek önümden öğrenciler.
Soğuktan değil, içim titrer,
Arkalarından bakarken.
Bir tablo canlanıverir
Gözlerimin önünde
Başlarına öğretmen olmuşum,
Yazmışım kara tahtaya:
Okuyun çocuklar,
Düşmeyin sağa sola,
Girmesin başınız belaya,
Çalışmak zorunda kalmasın,
İtilip kakılmasın,
Sevilsin,korunsun,okusun,
Tüm çocuklar,mutlu olsun...
........................................
Anlamlı ve anlatımı olağanüstü güzel.
ahenkli,okumayı sevdiren
menzili maksuduna aheste aheste
ulaşmış oldukça uzun soluklu bir serbest.
Emeğinize ve yüreğinize sağlık efendim.
çok çok güzeldi.TEBRİKEDİYORUM...
...............HALİLŞAKİR
TÜM YORUMLAR (4)