.Boğuntu Şiiri - Gönül Ersin

Gönül Ersin
Örs isen, sabit dur. Çekiç isen vaktinde vur.
154

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

.Boğuntu

bazen cami avlusunda bir kapı eşiğinde bazen bırakılmışlıkta
garipsiyorum dilim varmıyor demeye terkedilmişlik adına bunun
kim yakıştırır ki yaşama çöllüğü evren vaha olunca tam ortasında
kumdan kaleler mi olacak sığınağım yoksa bir akrep yuvası mı
dip bucak kaçılan korkuların çürümüşlüğünde taştaki yosunun
kimin umurunda gören gözden başka cam kırıkları arasında yüreğin
kimin kanı avuçlarından süzülmekte cılız damlalarla sızıntısı
dokunup geçerken yaktığı alevsiz yangınların genizde kokusu
yüzde is karası alacalanmışlık nasır tutmuş ellerde çizgi boşluğu
hırpani giysilerin ucuzluğunda iç giysinin sarkmış kopuk kopçası
asılı kalmış kirpikte rüzgara savrulan tene dokunmasız bir damla
yaş sinsilesi geminin çıpasında palamarla uzanmış dip taramada
aşamasız geçitlerin çıkmazında insan denen vucutsuz bir ucube

dünden kareler işlenmiş kara kalem tuvalsiz bu garip resme
çerçeve gerekmiyor asmak için duvar gibi herhangi adsız bir yere
çakılmamış çivisi zaman gibi çıkmış çığrından fırlamış çarktan
felek denen budalanın usaresiz özünden harmanlanmış bir bulamaç
renksiz boya olup çala kaşık rastgele özensiz saçılıp sıvalanmış
yerler böcek ölüsü rutubetinde taş odaların demir parmaklıkları
ardında kalmışlığın kokuşmuş işkencesi nidalar kirliliğinde feryat
figan ağlayan yaşanmamışlığında mevsimsiz geçmekte olanın adı hayat
tutamacı yok ki duraklasın bir yerinde kurtuluşu olsun esaretin kaçış
zıvanası çıkmış yayın yelkovanı takılı kalmış tepesinde değirmenin
savaşçılar zırhsız kalmış beş element iflas etmiş kıtlığında devrin
teker altında ezilmekte toprak misali çatlak her yer nebat verimsiz
yürümekte kum rüzgarlarında ruh gibi izsiz can adsız resim isimsiz

çaldı mı kapı her yan boz bulanık çığrışlarda susmasız sessizlik
ölçümsüz desibelde nasılda işliyor içe ürperten kaosun gürültüsü
susturun el verip aşılsın döngüsü kurtulup girdabından bilinmezlerin
albenisiz bezemeler çekmiyor dikkati yapışmadıkça açlığında bebeğin
anasının memesine yapışması yetmiyor acıtmadıkça ısırmaları uçları
*gazap üzümlerinden düşmedikçe şaraba durmuş asmaların kuru yaprakları
ayrışmasız küfelerde taşınsa ne gam harmanlardan mahsenin ıssızlığına
olağan dışı olmadıkça emek işlenmiyor nakış gibi bolluğunda gergefe
sıkılmamış vidası zamanın her bir şey kendi halinde sürüp gitmelerde
yok yolcusu duraksız otobüsün kırık dümeni soförsüz sürüklenmede
meçhule yolculuklarda aranmıyor araç gereksiz bilet büfeleri şehirde
kolilerce yükü taşımıyor omuzlar hamallar grevde hepsi sözleşmesiz
çöplük olmuşluğunda dünyanın kokusu evreni ozon yırtığından sızmış
sarmakta ölüm sessiz elini dolamış boynumuza sıkmakta boğuluyoruz...

'bir garip gezegende boğuntusu hüznü aşmış taşmakta,
isyanda bu gönül nefessizliğinde sessizce boğulmakta...'

*Kiraz Çiçeği*
Gönül Ersin
17.01.2009 ANKARA

*'John Steinbeck'in yazdığı roman olan ve sinemaya çekilen Pulitzer ödüllü Gazap Üzümleri 20. Yüzyılın en büyük edebiyat eserleri arasında yer almaktadır.”

Gönül Ersin
Kayıt Tarihi : 18.1.2009 04:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


<'bir garip gezegende boğuntusu hüznü aşmış taşmakta, isyanda bu gönül nefessizliğinde sessizce boğulmakta...'>

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Cevat Çeştepe
    Cevat Çeştepe

    Neredeyse her dizede bir içi boşalmışlık, anlamsızlık vurgusu...
    Hele böylesine uzun tutulup, soluk alınmasına izin vermeyecek şekilde alt alta sıralanınca da okur ağır bir şekilde hissediyor bu boğuntuyu...

    Çalışma olarak oldukça başarılı...
    kalemine sağlık sevgili Gönül Ersin Gürsu...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Gönül Ersin